«YÂ HANNÂNÜ ENTELLEZÎ VESİAT KÜLLE ŞEY’İN RAHMETEN VE İLMEN»
İlâhî isimlerden bir ism-i şerif de «Hannanü dır çok merhametli olan demekdir.
Mânâsı: Ey geniş rahmet ve karşılıksız iyilik se-verlik sahibi olan Allahım! İlmin eşyayı ihata etmiştir (kaplamıştır.) Bütün eşya sınırsız rahmet denizine gark olup ibadet eden kullarına rahmet ve cömerdlik hazinelerinden çok çok, türlü türlü ihsanlar, bağışlar bahşeden, çok rahmet ve merhamet sahibisin.
Bu Esmanın Sırları:
Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur ki:
Bir kimse 40 gün itikâf etse ve bu sırada bu ismin (duanın) zikrine devam etse o kimseye bir melek gelir.
Allah Teâlâ onun makamını Arş’ın altında kılmıştır. O meleğin emri altında 70.000 melek vardır. Muhtelif suretlerde görünürler. Ama ismin tesiratı sabit olduğunda onlar icabet etmez olurlar. Hemen ancak hakemleri olan Melek gelir, o kimsenin karşısında kâim olur. Selâm verir. İtikâfda olan kimse de selâmını alıp muradının hasıl olması için yardım taleb etmelidir. O melek dileğini yerine getirir.
Bu ismin hassalarındandır:
Bir kimsenin hâli fakir olsa ve ümidi her taraf dan kesilse, sıkıntılı bir durumda kalsa; hayvan at-dan ve ondan hasıl olan gıdalardan perhiz ederek kızıl üzüm yemelidir. Bazı defa suda kaynatarak pişirilmiş taam da yiyebilir. Ve ekmekle az az katık etmeli ve kâh az az su içmelidir. Müddet tamam olduğunda mescidden çıksın. Allah’ın izniyle haceti yerine gelir.
Bir kimse günde 1000 kere bu ismi okumağa devam etse; borçlu ise Hak Teâlâ borcunu ödettirir.
- Hapis ise kurtulur.
- Sihir yapılmışsa ondan uzak olur. Allah’ın izniyle
Bir kimsenin işi gücü bağlı olsa ve elinden bir şey gelmese, şaşkın ve halkın gözünde hor, hakir olsa. Dilese ki; o bağlılıkdan kurtulsun ve kat’i bay (zengin) olsun.. Ve ne gibi bir maksadı varsa hasıl olsun.
Bunun için bu ismi (duayı) 40 gün okumalıdır. Hayvanı gıdalar yememelidir. Bu azim ismi okuyanlar ulu makam ve mertebelere eriştiler. Bu işi işlemek isteyen kimse yaramaz nesnelerden sakınsın. Haramdan ve şüpheli şeylerden ve hayvani gıdalardan perhiz etsin. Az yemekle kendisini arıtsın. Cehd edip ekmekden başka bir şey yemesin. Ekmekle zeytin yağı yesin. Gül suyunda ıslanmış çekirdeği çıkmış kızıl üzüm yesin. Halka karışmasın, kadınlarla oturmasın. Daim halvetde tebessüm eder bir vaziyetde dursun. Dört tarafına bıçakla daire çevirsin ve o dairenin içine girip otursun. Bu azim ismi gecede gündüzde 6000 defa okusun. Eğer gücü yeterse daha fazla okusun. Ne kadar çok olursa faydası o kadar fazla olur. Bu isimden başka bir şey okumasın. Tâ ki; davet tamam olsun ve maksadına ulaşsın. Eğer başka şeylerle mukayyed olursa maksadına ulaşamaz. 40 güne kadar 7 türlü alâmet görünür.
1 ci alâmet: Bu ismi halvetde 7 gün okumalıdır. Bir kaç gün okudukdan sonra gözüne her yer ve her şey söğüt yaprağı gibi yeşül görünür. Ne zaman ki böyle görse; korkmamalı. Gönlünü sağlam tutmalı ve kendini Allah Teâlânın hıfzına bırakmalıdır.
2 ci alâmet: Ne zaman ki; 8 ci gün olduğunda halvetine heybetli iki kimse gelir ve ona derler ki:
— Ey sâlih kişi maksadın nedir? Muradın nedir? Bize söyle! Bu ismi okumağı terk et. Dünya işiyle meşgul ol. Bu işlediğin iş ki, sen dilersin. O olacak iş değil..
Sen sakın cevap vermeyesin. Ne kadar nasihat ederlerse etsinler. Bu ismi durmadan okuyasın. O kadar çok okuyasın ki onlar görünmez olurlar. Korkmamalıdır ve okumağı terk etmemelidir. Eğer okumağı terk ederse korkulur, helak olur.
3 cü alâmet: Ne zaman ki 13 cü gün olsa; davet eden o kimse halvetinde otursun. Gönlüne başka bir şey getirmesin. Ve durmadan bu 16 cı ismi (duayı) okusun. Vaktine hazır olsun. Bir yeşül kuş gelip görünür.
Güvercin büyüklüğünde olur. Kaba avazıyla bağırır. Ona benzer nice kuşlar gelirler. Sağa sola uçuşurlar. Davet sahibinin üstüne başına konarlar. Çağırırlar. O kişi korkmasın durmadan ismi okusun. Sonra kati kavga olur. O kuşlar kanatlarını birbirine vururlar. Kaba avaz ile çağırırlar. Gereklidir ki o davet sahibi kimse hiç korkmamalıdır. O zaman daha yüksek ve hızlı okumalıdır. O kuşlar giderler.
4 cü alâmet: Ne zaman ki halvetde 17 ci gün olur. Halvetin kapısından içeri güzel suretli, süslü, giyimli, sakalsız bir oğlan gelir. Sağ yanağında büyük bir beni olur. İki bölük saçı olur. Saçları iki yanına dökülmüş olur. Gayet yakışıklı olur. Gören kişinin gönlü akar. Geldiği vakit selâm verir. O kimse selâmını alıp selâmdan sonra bir şey dememeli ve ara vermeden okumağa devam etmeli. O güzel suretli oğlan ona binbir naz ile gönlünü almak için konuşur. O kimse nefsine uyup onunla konuşur ve meşgul olursa okuduğu isim hatırından gider. O güzel suretli oğlan onu o saat öldürür.
5 ci alâmet: Ne zaman ki 27 ci gün olur. Davet sahibinin her ne ki hatırına gelse; gönlündekini bilir, aşikâre olur. Nereden geldiğini, nereye gideceğini, ne olduğunu ve ne vakit öleceğini hepsini bilir. Ama bu sırrı kimseye söylememesi lâzımdır. Tâ ki davet bâtıl olmasın.
6 cı alâmet: Ne zaman ki 28 ci gün olur. Halvetine dört bucuklu bir büyük mendil düşer. O kimse o mendilin içine girip o ismi devamlı okumalıdır. Akşam olunca bir yeşül kişi toprakdan bir kandül getirir. O kandilin fitilini yakar. Zeytin yağı ve Yasemin yağıyla yandırır. Ertesi güne kadar o kandüli her gece ertesi güne kadar devam etmek üzere 12 gece yandırır. Davet sahibi mendilin ortasında oturur. Eğer uyursa mendilin içinde uyumalıdır. 40 cı gece tamam olunca o mendilin kenarından 4 kişi gelirler. Davet edene şöyle derler:
— Ey Âdem oğlu! Tez çık o mendülden ve okumağı terk et. Bu ettiğin iş sana hayâldir. O ki sen tasavvur edersin, o sana olacak değüldir.
O ara vermeden okumasına devam etmelidir. Onlar yine şöyle söylerler:
— Garazın (maksadın) nedir? Sen iste verelim.: Mahbubun mu var sana getirelim. Düşmanın mı var helak edelim. Maksadın ne ise hasıl edelim. Buraya çık..
Davet sahibi o kimsenin hiç bakmaması ve okumağı terk etmemesi gerekdir.
Onlar görürler ki; o kimse ne korkuyor ne de cevap veriyor. Ona derler ki:
— O meleği azim hakkı için ki, onun adıyla mü-sahhar kıldın. Hacetin ne ise söyle hasıl edelim. O kimse onlara şöyle demeli:
— Ey Allanın kulları! Benim sizinle hacetim yoktur. O nesne ki ben dilerim. Allah Teâlâ verir. Varın siz selâmetlikle gidin.. Fazla bir şey söylememeli. Eğer mendilden dışarı çıkarsa ve okumağı terk ederse o anda öldürürler.
7 ci alâmet: Ne zaman ki 40 cı gün olur. Bir kavga-gürültü kopar. Çeşitli suretde ve her türlü silâhlarla askerler görünürler. O kimse onlara bakmamalı ve onlarla kayıtlanmamak ve cevap da vermemeli.
Durmadan ve ara vermeden okumağa devam etmeli. Ta sultanları 30.000 oğlanla gelip önünden geçinceye kadar.. Sultanları Aslana binmiş ve bir yılanı kamçı etmiş olur. O maiyetinde olan oğlanların yüzleri inciye benzer. Sultana hizmet ederler. Her birinin elinde birer tabak bulunur. İçleri cevahirle dolu olur. Ve o padişah ki; Melek’ü-ervahdır. Davet sahibi o kimseye erişir, selâm verir. O kimse ayağa kalkıp iki elini
göğsü üzerine koyarak onun selâmını almalıdır. Ve oturduğu yerden ayrılmamalıdır. Sonra oturup yine okumağa devam etmeli. Tâ ki padişah onunla konuşuncaya kadar. Padişah ona şöyle söyler.
— Ey Âdem oğlu maksadın nedir?
Davet sahibi demelidir ki:
— Ey Melek’il ervah! Allah sizden razı olsun. Sen ki, gelmenle beni razı ettin. Benim davetimi kabul edip geldin. Çok zahmet çekdin. İmdi benim senden muradım şudur ki: Beni askerlerine arz edesin, gösteresin. Beni tanıyalar. Benim emrimde olalar. Her ne vakit ki benim emrimde olalar. Her ne vakit ki benim bir hacetim olsa; hemen o hacetimi yerine getireler. Ve devamlı benim hükmümde olalar. Senin nazarın da daima bende olsun. Kendini bana gösteresin. Benim hâlimden gafil olmayasın. Bana kendi elinle bir ahidname yazıp veresin. Vezirlerinle subaylarının da adlarını o ahidna-meye yazasın. Kaç ere benim ihtiyacım olursa; ne zaman ki dilesem getiresin.
Abdestli olarak halvete girse. İki rekât namaz kılsa. O levhayı ve ondaki isimleri 7 defa okusa hemen hazır olup muradını ve maksadım yerine getirirler
Not: Bu esma davet sadece ehline mahsustur. Meraktan dolayı yapılan davet çaışmaları çok azap verici neticeler doğurur. İnsanın aklını başından alır ve dünyasını ve ahiretini mahveder.Bu konudan zuhur edecek olan hiç bir sıkıntıdan sorumluluk kabul etmeyiz. Bu davetler ve bilgiler sahih kabul ettiğimiz eserlerden alınmıştır ve kendimiz tarafından denenip onaylanmamıştır.
Bir yanıt yazın