Mahmud bin Mansur’un kaynaklara dayanarak derlediği “Terk Edilmiş Sünnetler” kitabı “Polen Yayınları”nın önemli bir çalışması olarak İlyas Bulut tercümesiyle yayımlandı.
O kitaptan nakil olarak, uygulaması genel manada ihmal edilen bazı sünnetleri sizinle paylaşmayı düşünüyoruz. Bundan muradımız; bir sünnet dahi olsa onun ihyâsına vesile olmaktır. Zira Rasül-i Ekrem Efendimiz (sav) buyuruyorlar ki: “Kim benden sonra unutulmuş olan bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir. (İbni Mace, 4077) ”
Sahabe efendilerimizin ve diğer selef-i salihinin sünnete olan bağlılığı bizim için önemli bir misaldir. Nâfi şöyle demiştir: “İbni Ömer’i (ra) Peygamber Efendimizin izine uyarken görseydiniz ona deli derdiniz.” (el-İbane, 1/74) Mücahid de şöyle demiştir: “İbni Ömer (ra) ile yolculuk yapıyorduk. Yolun bir yerine gelince hemen yönünü değiştirdi. Ona bunu niçin yaptığı sorulunca, “Peygamber Efendimiz (sav)’in böyle yaptığını gördüm ve ben de öyle yaptım.” cevabını verdi. Günümüzde çoğu Müslüman’ın adım adım Batıyı taklit etmesini yadırgamayanlar İbni Ömer’in (ra) Peygamber Efendimizi adım adım taklidini yadırgıyorlar. Onlar ne düşünürse düşünsünler; Peygamber Efendimiz bizim için en doğru rehber ve en güzel misaldir. Rehberin sözüne uyulur, arkasından gidilir. Hikmetini anlamasak dahi onun sünnetini yapmak hem önemli bir takvayı gerektirir hem de bizi istikamet üzere kılar.
Buraya alınan sünnetlerle ilgili daha fazla detayı yukarıda belirttiğim kaynakta bulabilirsiniz.
1. Seferden dönünce namaz kılmak sünnettir. Ka’b bin Malik (ra) şöyle dedi: “Resulullah (sav) yolculuktan döndüğü zaman ilk olarak mescide gider ve namaz kılardı. Sonra selamlaşma ve insanların ona soru sorma miktarınca mescitte otururdu. (Buharî, 5/130)
2. Namaza durmadan önce safları düzeltmek sünnettir. Numan bin Beşir (ra) şöyle dedi: “Namaza başlamak istediğimizde Resulullah (sav) saflarımızı düzeltir ve saflar düzeldiği zaman namaza başlamak için tekbir alırdı. (Ebu Davud, 695)
* Suveyd bin Gafle şöyle dedi: “Hz. Ömer’in safları düzeltmek için ayaklarına vurduğu insanlardan biri de benim.” (Teriyhu-Dimeşk (35/477)
* İbni Ömer anlatıyor: “Hz. Ömer, saflar düzelmeden namaza tekbir almaz ve bu iş için birtakım kimseleri tayin ederdi.” (Abdürrezzak, 2439)
3. Her abdestten sonra iki rekât namaz kılmak sünnettir. Zeyd b. Halil el-Cüheniy’nin rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (sav) Efendimiz şöyle dedi: “Kim abdest alır ve onu güzel yaparsa ve sonra gaflete düşmeden huşu içinde iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur. (Ebu Davud, 905.)
*Ebu Hureyre (ra)’nin rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (sav) sabah namazında Bilal’e şöyle dedi: “Ey Bilal! İslam’da işlediğin ve karşılığını çok beklediğin amelini bana anlat. (Zira) ben bu gece cennette önümde senin ayakkabılarının sesini işittim.” dedi. Bilal: “Ben İslam’da gecenin veya gündüzün herhangi bir anında abdest alıp Rabbime bana takdir ettiği kadar namaz kılarım. Bunun dışında karşılığını çok beklediğim bir amel yapmadım.” dedi. (Buharî, 3/28)
4. Tövbe namazı kılmak sünnettir. Ebu Bekir (ra) Peygamber Efendimiz (sav)den şöyle nakletti: “Bir kişi günah işler sonra kalkıp abdest alır sonra da namaz kılıp istiğfar ederse Allah onu affeder. (Tirmizi, 406)
5. Binek üzerinde nafile namazı kılmak sünnettir. Enes (ra) şöyle dedi: “Resulullah (sav) bineğinin üzerinde nafile namaz kılmak istediği zaman kıbleye yüzünü döner sonra bineğini serbest bırakır ve o nereye yönelirse oraya doğru namaz kılardı. (Ebu Davud, 1225) (İbni Ömer, Resul-i Ekrem (sav)in vitir namazı kıldığını da haber vermiştir.(Buharî, 1098.)
6. Her mecliste Allahü Tealayı anmak ve Peygamberimize salâvat getirmek sünnettir: Ebu Hureyre (ra) Resulullah (sav) şöyle buyurdu dedi: “Bir topluluk bir mecliste (bir yerde) oturur da orada Allah’ı anmaz ve Peygamberine salâvat getirmezse, bu kimseler eksik bir iş yapmış olurlar. Allah onlara dilerse azap eder, dilerse de affeder. (Tirmizi, 2/242) Başka bir rivayette, “Bulundukları o yer (mekân) onlardan şikâyetçi olur.” buyrulmuştur.
7. Aişe (ra) şöyle dedi: “Resulullah (sav) cünüp haldeyken bir şeyler yemek yahut uyumak istediğinde abdest alırdı. (Müslim, 305)
8. Hilal bin Yisaf şöyle dedi: “Sahabeler (ra) nehir kıyısında olsa da abdest alırken (suyu fazla kullanmayı) israf kabul ederlerdi. (İbni Ebi Şeybe, 706)
9. Ebu Umame’den (ra) merfu olarak rivayet edildiğine göre şöyle dedi: “Kim zikrederek ve abdestli olarak yatar sonra gece uyanırsa Allah’tan dünyayı ve ahirete dair ne isterse Allah onun isteğini verir. (Ebu Davud, 5042)
10. Kötü ve çirkin sözden sonra abdest almak selef-i salihinin uyguladığı bir yoldu: Aişe (ra) şöyle dedi: “Sizden biri (yediği ) temiz yemekten dolayı abdest alıyor da söylediği çirkin sözden almaz mı?” (İbni Ebi Şeybe, 1/90)
11. Farz namazdan sonra nafile (sünnet) namaz kılınmak istenirse yer değiştirmek sünnettir. (Konuşma gerçekleşmişse yer değiştirmeden kılınabilir.): Ebu Hureyre (ra) rivayet edilen bir hadiste Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri (farzdan sonra) (nafile-sünnet) namaz kılmak istediğinde onu sağına ve soluna ilerlemek ve gerilemekten alıkoyan nedir? (Ebu Davud, 1006.)
12. Bir iş icabı dahi olsa mescide girince namaz kılmak sünnettir: Abdullah bin Mes’ud (ra)’dan rivayet edilen bir hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Bir kimsenin mescitten geçerek orada iki rekat namaz kılmaması kıyamet alametleridir.” (İbni Huzeyme, 599)
13. Çirkin ismi güzel isimle değiştirmek sünnettir: Ebu Hureyre (ra) dedi ki: “Resulullah (sav) çirkin ismi güzel isimle değiştirirdi.” (Tirmizi, 2841)
14. Çocuklara selam vermek sünnettir ve büyük bir tevazu örneğidir. Selamı unutan çocuklarımızın ağzında selam yerine Batılılara ait kelimeler dolaşmaktadır. Enes (ra) dedi ki: “Resulullah (sav) çocukların yanından geçer ve onlara selam verirdi.” (Buharî, 11/37.)
* Anbe bin Ammar anlatıyor: “İbni Ömer (ra), yanından geçtiği anaokulundaki çocuklara selam verirdi.” (el-İyal, 289)
15. Çocukları yedi yaşında namaza alıştırmak sünnettir: Abdullah bin Amr bin el-As (ra) şöyle buyurdu dedi: “Çocuklarınıza yedi yaşındayken namazı emredin. On yaşına geldiklerinde onlara namaz için (kılmazlarsa) vurun, yataklarını ayırın.” (Ebu Davud, 495)
16. Kadınların mecburiyet tahtında dışarıya çıkması selef-i salihin hanımlarının uygulamasıydı. Ahzap suresi, 33. ayette, “Hem evlerinizde (vakarınızla) oturun ve evvelki cahiliye devri (kadınlarının) açılıp saçılması gibi ziynetlerinizi izhar etmeyin…) Bir hadisi şerifte şöyle buyruldu: “Kadın avrettir, dışarı çıktığı zaman şeytan onu karşılar ve bakışları ona çeker. Kadının Rabbinin rızasına en yakın olduğu hal, evinde oturduğu haldir.” (Tirmizi, 1173)
17. Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: “Gece kalkıp namaz kılan, hanımını namaza uyandıran ve kalkmazsa yüzüne su serpen kişiye Allah rahmet etsin. Gece kalkıp namaz kılan ve eşini (namaza) kaldıran ve kalkmazsa yüzüne su serpen kadına Allah rahmet etsin. (İbni Mace, 1336)
Ömer (ra)den rivayet edildiğine göre Allah Resulu (sav) şöyle buyurdu: “Kim gece zikrini yapmadan uyur sonra onu sabah ve öğlen namazı arasında okursa sanki o kimse zikrini gece yapmış gibi olur.” Müslim, 747)
Rabbim bizleri sünneti seniyyeye azami derecede riayet edenlerden eylesin. Amin.
Bir yanıt yazın