Halid bin Sinan’ın hikmetine gelince: Davetinde Berzah Nübüvveti’ni zahir kıldı.
Berzah’ta olanları, ancak ölümünden sonra bildireceği iddiasında bulunarak,
berzahtaki hükmün, dünya hayatının sureti üzere olduğunu haber verebilmek için
ve böylece bütün resullerin dünya hayatlarında haber verdikleri şeylerin
doğrulukları bilinsin diye, gömüldüğü yerden geri çıkarılmasını, kendisine soru
sorulmasını emretti. [Devamını oku…]
MUAZ B. CEBEL
Ensârın ileri gelenlerinden bir sahabi. Adı, Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs el-Ensâri el-Hazrecî’dir. Künyesi, s”Ebu Abdurrahman”dır. On sekiz yaşında müslüman olmuştur. Peygamber Efendimiz’le birlikte bütün savaşlara katılmıştır. Rasûlüllah (s.a.s) onu Muhâcirînden Abdullah b. Mes’ud ile kardeş yapmıştı. Muhammed b. Sa’d: “Muaz, uzun boylu, beyaz tenli, güzel dişli, iri gözlü, çatık kaşlı ve kıvırcık saçlıydı” diye tanımlamıştır.
MUS’AB İBN UMEYR (r.a) (v.3/625 m).
Ashab-ı kirâm’ın ileri gelenlerinden Künyesi Ebâ Muhammed’tir. Mekke’nin zengin ailelerinden olup, yakışıklı ve güzel giyinen bir gençti. Anne ve babası onun üzerine titrerdi. Özellikle, Mekke’nin en zenginlerinden sayılan annesi, oğluna güzel elbiseler giydirir ve güzel kokular sürerdi. Mekkeliler de onu hayranlıkla seyrederlerdi. Bir defasında Hz. Peygamber de onun hakkında şöyle buyurmuştu: “Mekke’de Mus’ab b. Umeyr’den daha güzel giyinen, daha yakışıklı ve nimetler içinde yüzen başka bir genç görmedim” (İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, Beyrut 1960, III, 116).
- 1
- 2
- 3
- …
- 14
- Sonraki Sayfa »