Ebû Saîdu’l-lHudrî: “Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle söylediğini işittim: ”Sizden kim (dînimize uymayan) bir münker görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse lislsanıyla düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu kadarı îmanın en zayıf mertebesidir.”
(Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbnu Mâce)
EMR-İ BİL-MARUF NEHY-İ ANİL-MÜNKERİN ARZİYETİ VE EHEMMİYETİ
عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من رأى منكم منكرا فليغيره بيده فإن لم يستطع فبلسانه فإن لم يستطع فبقلبه وذلك أضعف الإيمان
رواه مسلم والترمذي وابن ماجه والنسائي
Ebu Saîdu’l-Hudrî: “Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle söylediğini işittim:”
“Sizden kim (dînimize uymayan) bir münker görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse lisanıyla düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu kadarı îmanın en zayıf mertebesidir.”
(Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbnu Mâce)
***
وعن ابن عباس رضي الله عنهما عن النبي صلى الله عليه وسلم قال
ليس منا من لم يرحم صغيرنا ويوقر كبيرنا ويأمر بالمعروف وينه عن المنكر
رواه أحمد والترمذي واللفظ له وابن حبان في صحيحه
İbn Abbas (ra) Peygamberimiz’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Küçüğümüze şefkat etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen, iyiliği emredip, kötülükten de nehyetmeyen bizden değildir.”
(Ahmed, Tirmizi, İbn Hibban)
***
وروي عن ذرة بنت أبي لهب رضي الله عنها قالت قلت يا رسول الله من خير الناس قال أتقاهم للرب عز وجل وأوصلهم للرحم وآمرهم بالمعروف وأنهاهم عن المنكر رواه أبو الشيخ في كتاب الثواب والبيهقي في الزهد الكبير وغيره
Zerre bt. Ebu Leheb (ra)’den şöyle rivayet edilmiştir:
(Bir gün) “Ya Resûlallah! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sordum. O da “Rab azze ve celleden en çok korkanı, en çok sıla-i rahim yapanı, iyiliği emredip, kötülükten de nehyedenidir.” buyurdu.
(Ebuş-Şeyh, Beyhaki)
***
Numan b. Beşir (ra)den Peygamberimiz (sav)in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Allahın hududuna riayet eden (helâl ve haramlara dikkat eden) ve o hududa tecavüz edenler, bir gemiye binen topluluğa benzerler. Bu topluluğun bir kısmı geminin üst kısmına, bir kısmı da alt kısmına yerleşirler. Alt kısımda olanlar kendilerine su lazım olunca yukarıdan temin ederler. (Bu gidip gelmeden yukarıdakileri rahatsız ederler). Alttakiler kendi aralarında ‘Eğer nasibimize düşen geminin bu alt kısmından bir delik açarsak, (kolayca su temin ederiz ve) üstümüzdekileri rahatsız etmeyiz’ deseler (ve bunu uygulamak isteseler). Yukarıdakiler aşağıdakilerin yapmak istediklerine engel olmazlarsa hep beraber boğulurlar. Eğer onlara engel olurlarsa hep beraber kurtulurlar.”
(Buhari, Tirmizî)
***
EMR-İ BİL-MARUF NEHY-İ ANİL-MÜNKER YAPMAYANLAR HAKKINDA
وعن حذيفة رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال
والذي نفسي بيده لتأمرن بالمعروف ولتنهون عن المنكر أو ليوشكن الله يبعث عليكم عذابا منه ثم تدعونه فلايستجيب لكم
رواه الترمذي وقال حديث حسن غريب
Huzeyfe (ra) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder ve kötülükten nehyedersiniz veya Allah’ın katından umumî bir belâ üzerinize yakın bir zamanda gelir. O zaman yalvar yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.”
( Tirmizî)
***
عن ابي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
اذا عظمت امتي الدنيا نزعت منها هيبة الإسلام واذا تركت الأمر بالمعروف والنهي عن المنكر حرمت بركة الوحي واذا تسابت امتي سقطت من عين الله
أخرج الحكيم
Ebu Hureyre (ra)’dan rivayet edilmiştir. Peygamberimiz şöyle buyurdu:
“Ümmetimin gözünde dünya büyürse, ondan İslâm’ın heybeti çıkarılır. Emr-i bil-maruf ve nehy-i anil-münkeri terk ettikleri zaman, vahyin bereketinden mahrum kalırlar. Ümmetim birbirine sövdüğü zaman Allah’ın gözünden düşerler.”
(Hakimü’t-Tirmizi)
***
عن أبي بكر الصديق رضي الله عنه قال يا أيها الناس إنكم تقرؤون هذه الآية يا أيها الذين آمنوا عليكم أنفسكم لا يضركم من ضل إذا اهتديتم المائدة وإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إن الناس إذا رأوا الظالم فلم يأخذوا على يديه أوشك أن يعمهم الله بعقاب من عنده
رواه أبو داود والترمذي وقال حديث حسن صحيح وابن ماجه والنسائي وابن حبان في صحيحه ولفظ النسائي إني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إن القوم إذا رأوا المنكر فلم يغيروه عمهم الله بعقاب
Hz. Ebû Bekir (ra)’dan rivayet edilmiştir:
“Ey insanlar! Sizler şu âyeti okuyor, fakat yanlış anlıyorsunuz: “Ey iman edenler, siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez” (Maide: 5/105). Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’ın: “İnsanlar, zâlimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah kendi katından hepsine ulaşacak umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittim.”
(Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesei, İbn Mâce)
Nesei’nin rivayeti şöyledir: Ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın: “Bir kavim İçlerinde kötülükler işlendiğini gördüğünde, (bu kötülükleri bertaraf edecek güçte oldukları halde) seyirci kalır, müdâhale etmezlerse, Allah onların hepsini cezalandırır” dediğini işittim.”
***
وعن أبي هريرة رضي الله عنه قال
كنا نسمع أن الرجل يتعلق بالرجل يوم القيامة وهو فيقول له ما لك إلي وما بيني وبينك معرفة فيقول كنت تراني على الخطإ وعلى المنكر ولا تنهاني
ذكره رزين ولم أره
Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir:
Şöyle dendiğini işitirdik: Kıyamet gününde bir adam bir adamı yakalar. O da “Beni niye tutuyorsun? Ben seni tanımıyorum.” der. Diğer adam “(Hayır) sen dünyada iken benim hata ettiğimi, kötülük işlediğimi görürdün de, beni bundan nehyetmezdin” der (ve ondan davacı olur).
(Rezin)
***
EMR-İ BİL-MARUF YAPARKEN KİMSEDEN KORKMAMAK
عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
لا يحقرن أحدكم نفسه قالوا يا رسول الله وكيف يحقر أحدنا نفسه قال يرى أن عليه مقالا ثم لا يقول فيه فيقول الله عز وجل يوم القيامة ما منعك أن تقول في كذا وكذا فيقول خشية الناس فيقول فإياي كنت أحق أن تخشى
رواه ابن ماجه ورواته ثقات
Ebu Said El-Hudri (ra)’dan rivayet edilmiştir. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu:
“Hiçbiriniz nefsini hakir görmesin.” Oradakiler “Ey Allah’ın Resûlü! Kişi nefsini nasıl hakir görür?” Peygamberimiz (asv) “Bir meselede, söyleyecek bir sözü olduğu halde konuşmaz. Kıyamet gününde Allah o kula “Şu, şu meselede seni konuşmaktan ne alıkoydu?” der. O kul da “İnsanlardan korkudur” diye cevap verir. Cenâb-ı Hak “Senin için asıl korkulması gereken ben değil miydim?” der.”
(İbnu Mâce)
***
عن عبد الله بن عمرو رضي الله عنه هما قال : قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : إذا رأيت أمتي تهاب فلا تقول للظالم يا ظالم فقد تودع منهم
رواه حاكم هذا حديث صحيح الإسناد
Abdullah ibn Amr (ra): Resulullah (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Ümmetimin korktuğunu ve zalime “Ey zalim!” diyemediğini gördüğün vakit, onlara veda edilmiş demektir.”
(Hâkim)
EMR-İ BİL-MARUF NEHY-İ ANİL-MÜNKER NE ZAMAN TERKEDİLİR?
وعن عرس بن عميرة سنان رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال
إذا عملت الخطيئة في الأرض كان من شهدها وكرهها (وفي رواية فأنكرها) كمن غاب عنها ومن غاب عنها فرضيها كان كمن شهدها
رواه أبو داود من رواية مغيرة بن زياد الموصلي
Urs İbnu Amîre el-Kindî (ra) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şâhid olan (değiştirmeye de gücü yetmeyen) bunu kötü görürse, o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şâhid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şâhid olmuş gibi mânen zarar görür.”
(Ebu Dâvud)
Bir yanıt yazın