Peygamber Efendimiz (asm) mü’minlere karşı çok şefkatli, kâfirlere karşı ise çok heybetliydi.
Hiçbir övgüyü kabul etmeyecek kadar mütevazı fakat bütün insanlardan daha vakurdu. Başkalarına karşı çok cömert, kendisine ise muktesitti. O kadar cesurdu ki, savaşta düşmana en yakın çarpışan hep O olurdu. Fakat Allah’dan en çok korkan insan, yine Oydu. Kendisine yapılan her kötülüğü affeder ama bir başkası zulme uğradığında kılı kırk yaran bir adâletle muamele ederdi. O öyle bir Zattı ki; cömertlik-iktisat, cesaret-havf gibi bir arada bulunması neredeyse imkânsız olan birbirine zıt hasletler, en yüksek derecede ve en güzel halleriyle Onda bulunabiliyor, bu da O’nun ahlâkını mucize yapıyordu.