Bil ki, hiç kuşkusuz Allah’ın rahmeti, varlıkta ve hükümde her şeyi içine aldı. Ve hiç
kuşkusuz gazabın varlığı da, Allah’ın gazaba olan rahmetindendir. Ve gerçekte,
O’nun rahmeti gazabını geçmiştir; yani, rahmetin O’na nisbeti, gazabın O’na
nisbetinden önde gelir. Her ayn’ın Allah’tan talep ettiği bir varlığı olduğundandır ki,
Allah’ın rahmeti her şeyi kuşattı. Çünkü O’nu Rahman kılan rahmet, ayn’ın varlık
talebini kabul eder ve böylece onu vareder. İşte, bundan dolayıdır ki, O’nun
rahmetinin varlıkta ve hükümde her şeyi içine aldığını söylüyoruz. Ve İlahi İsimler
de (ilahi rahmetin içine aldığı) şeylerdendir — çünkü İlahi İsimler de (Rahman
isminin hakikatı olan) Bir-olan-ayn’a [ayn-ı vahid] dönücüdür.
İLYAS KELİMESİNDEKİ HİKMET-İ İNASİYYE
İlyas –Nuh’tan önce nebi olan– İdris aleyhisselam’dır. Ve Allah, İdris’i yüce mekâna
yükseltti. İdris göklerin kalbinde, yani güneşte bulunuyordu. Sonra Baalbek şehrine
gönderildi. “Baal” bir putun, “Bek” de bu yerin hükümdarının adıydı. Ve “Baal” adlı
bu put, yörenin hükümdarına aitti. Ve İdris olan İlyas, “gereksinim” [hacet]
anlamına gelen “lübanet” kökünden türetilerek “Lübnan” adı verilen dağın
yarılmasıyla (misal aleminde) ateşten bir at gördü — her tarafı ateşten bir attı bu. Atı
görüp üzerine bindiğinde, şehvet kendisinden uzaklaştı. Böylece, içerisinde hiçbir
şehvet barındırmayan akıl haline geldi ve nefsin garazlarıyla hiçbir ilişkisi kalmadı.
LOKMAN KELİMESİNDEKİ HİKMET-İ İHSANİYYE
İlah, (Kendisi için) rızık irade etmeye meylettiğinde
Varoluşun [kevn] bütünü onun gıdasıdır
Ve eğer ilahi meşiyyet bizim için rızık irade etmeye yönelirse
Meşiyyetin gereğince, O bizim (değişmez aynlarımız) için gıdadır
O’nun meşiyyeti iradesidir
Öyleyse deyin ki: meşiyyetle iradeyi diledi
Böylece irade, meşiyyetin dilediğidir.
Meşiyyet artmayı (varetmeyi) ve azalmayı (yok etmeyi) irade eder
Ama, O’nun meşiyyetinden başka meşiyyet yoktur
- 1
- 2
- 3
- …
- 21
- Sonraki Sayfa »