Evet mühim bir makamdan gelen bir davete icab ederken saatlerce giysisini ve neler yapacağını düşünen bizler, elbette en ulvî makamdan gelen bu davete en güzel bir hâl ve lisan ile karşılık vermeliyiz.
Onun huzurunda el pençe duruyor iken, ellerimizin tersi ile fânîlik damgasını taşıyan dünyayı itmeliyiz. Ayaktaki kıyamımızı ağaçların, rükû ve secdelerimizi melâikenin ve oturuşumuzu dağların ibadetlerine numune yapmalıyız. [Devamını oku…]