İnsan beyninin ön kısmı ön lob (frontal lob) olarak adlandırılır ve ön lob iradenin, düşüncenin ve aklın merkezidir.
Beynimizin ortasında yer alan hipotalamus ise duygunun merkezidir. Herhangi bir olay karşısında az ya da çok hipotolamus uyarılır ve duygular harekete geçer. Örneğin birisi size hakâret ettiğinde içinizden o kişiye kızarsınız. Bu duygu hiptalamusta oluşur.
Kızma duygusunun sonucunda siz karşınızdaki kişiye bağırmak ya da ona vurmak isteyebilirsiniz. Duygu merkezi, siz öfkenizi ifâde edene ya da onu kontrol edene kadar rahat durmaz ve o duyguyu üretmeye devam eder. Tam siz karşınızdaki kişiye vuracakken ön lob devreye girer ve duyguyu kontrol altına almaya çalışır. Toplum içinde birisine vurmanın kabalık olacağını, bu davranışın size yakışmayacağını, uzun vâdede size zarar getireceğini söyleyerek duygunun isteğini bastırır ve durdurur.
Ehadiyet-Vâhidiyet
Cenâb-ı Hakk’ın birliğini ifade eden aşağıdaki tabirleri, kaynaklardan ve bilhassa Risâle-i Nurlardan istifade ederek, haddimizin fevkinde âcizane, izah etmeye gayret edeceğiz.
“Vahdet, Cenâb-ı Hakk’ın sıfatıdır. Ehad ile vâhid, vahdetten alınan isimlerdir. Vahdaniyet ise, vahdetin Vâhid’e mensub olarak, ona bağlı ve onunla kaim olmasıdır. Vahdaniyette, Vâhid’e nisbet vardır. Bu nisbet tenzih içindir. Yani zâtî olan gerçek vahdet, ancak Vâhid olan Allah’a mahsustur. Çünki başkalarına ait olan vahdetler, ârızidir.” (Keşşaf-ü Istılahatü’l-Fünûni ve’l-Ulûm)
Bereket ayları
Çalışmadan hasat (netice) alınılmıyor. Ancak şartlarına riâyet ederek çalışıp, neticeyi Allah (cc)’den beklemek gerekiyor. Bir de gayretleri ziynetlendirecek/bereketlendirecek öyle zamanlar vardır ki, hazîne-i rahmetten (Cenâb-ı Hakk’ın rahmet hazînesinden) ihsân edilir. İşte Üç Aylar bu kıymetli zaman dilimlerinden bir tanesi ve en önemlisidir. Bu husus sevgili Üstadımız Bedîüzzaman Hazretleri (ra) tarafından da bir “cülûs merasimi”ne benzetilir.1
Üç Aylar’ın en dikkate alınacak noktası şudur ki; Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti bu zamanlarda sümbüllenir ve az ile çok kazanılır. Hâlbuki insan hayatı çok kısadır ve dünya hayatına nispeten nihâyetsiz uzun olan âhiret hayatının bu kısa hayatta kazanılması zordur. Bu hakîkati de en iyi bilen ve takdîr eden Rabbimizdir ki bu takdîrin neticesinde bu gibi hususî zamanlar bizlere ihsân edilmiş ve değerlendirilmelerini beklemektedirler. Resûlullah Efendimiz (asm) hakikaten eşsiz anlamlar yüklediği bir hadîs-i şerîfinde “Âhiret için orada sonsuz kalacağına göre çalış”2 buyurmaktadır. İşte Üç Aylar, mübarek geceleri, Ramazan Ayı, Kadir Gecesi, hatimler bu sonsuz kalınacak âhiret için azımızın çokça kabul edileceği zamanlardır.
- « Önceki Sayfa
- 1
- …
- 260
- 261
- 262
- 263
- 264
- …
- 337
- Sonraki Sayfa »