Asr-ı Saâdetten günümüze kadar, yüz binlerce Kur’ân aşığı, Kur’ân hakkında tefsirler, kitaplar, şiirler, makaleler yazmışlar. Hepsi Kur’ân’ı tarife çalışmışlar. Fakat Kur’ân’ı en iyi yine Kur’ân’ın sâhibi tarif etmiştir. Kur’ân-ı Kerim’in, bizzat kendisi için kullandığı bazı isimler ve bir takım sıfatlar, onun mâhiyetini daha iyi tanıtmakta ve dolayısıyla anlaşılmasını da kolaylaştırmış olmaktadır.
Allah kendi kelâmına Kur’ân ismini vermiştir. Bununla beraber Allah kendi kelâmına daha başka isimler de vermiştir. İmam Suyûtî (ra) İtkan adlı eserinde, Kur’ân’da geçen bu isimlerin 50 aded olduğunu yerleriyle beraber zikreder. Onlardan bir kaçının ismi şöyledir: “Kitab-ı Mübin, Kur’ân-ı Kerim, Nur, Huda, Rahmet, Furkan, Şifa, Mev’ıza, Zikir, Mübârek, Hikmet, Müheymin, Sırat-ı Müstakim, Hâdi, Aziz, Büşra, Urvetü’l Vüska.”
Kur’ân’ın bu isimlerinden bir kaçını izah etmeye çalışalım: