Niyet: Kalbin bir şeye karar vermesi, hangi işin ne için yapıldığının dile getirilmesi demektir. Allah’ın emrini tamamlamak suretiyle yerine getirerek Allah’a ‘evet’ demeyi kastetmektir.
İftitah tekbiri (başlama tekbiri): Dünyayı Allahuekber diyerek elimizle arkamıza atıp Allah’ın rahmet kucağına sığınmaktır. Allah’ın her şeyden büyük olduğunu tekbir getirerek tasdik etmektir.
Kıyam (ayakta durmak): İnsan namazdaki bu rukünle devamlı olarak kıyamda Allah’ı zikreden meleklerin ve ayakta duran ağaçların ibadetlerini temsil eder. Kıyam insanın bedeniyle ve kalbiyle ebedi bir Zatın huzurunda ayakta durmasıdır. Kıyamda başın eğik olması kalbinin tevazuuna ve kibirden uzak oluşuna işarettir.
Kıraat (okuma): Allah’ın kusursuz mükemmelliğine, benzersiz güzelliğine, sonsuz rahmetine karşı “Elhamdulillah” demekle şükretmektir. Ayrıca bütün işlerin Allah’ın yardımıyla olduğunu ve bütün hamdın O’na mahsus olduğunu belirtmektir. “iyyake na’büdü ve iyyake nesteîn (yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz)” diyerek sonu olmayan bir Zat’a bağlanmaktır.
Rükû (eğilmek): İnsan bu vaziyetiyle, devamlı olarak rükuda Allah’a kulluk eden meleklerin ve rükû halindeki bütün dört ayaklı hayvanların ibadetlerini temsil eder. Rukü bütün kâinatla beraber insanın güçsüzlük ve fakirliğini görerek “Subhane rabbiyel azim” deyip büyük olan Rabbini zikretmesidir. Allah’ın büyüklüğünü tekrar ede ede kalpte yerleşip kökleşmesine çalışmak ve başı rükudan Allah’ın rahmetini ümit ederek kaldırmaktır.
Sücud (secde etmek): İnsan, bu vaziyetiyle, devamlı olarak secde halinde Allah’a ibadet eden meleklerin ve adeta secde halindeymiş gibi duran sürüngenlerin ibadetlerini temsil eder.
Secde Allah’dan gayri olanı terek ederek O’nun kusursuz güzelliğine kudsi isimlerine, sıfatlarına ve mükemmelliğine karşı hayret ve alçak gönüllülükle “subhane rabbiyel a’la” diyerek zikretmektir. “Kulun rabbine en yakın olduğu an secde anıdır.”(Müslim)
Ka’de (oturmak): İnsan bu vaziyetiyle, devamlı oturarak ibadet eden meleklerin ve oturur gibi görünen taşların, dağların ibadetlerini temsil eder. İnsan sahip olduğu her şeyin Cenab-ı hakka ait olduğunu tahiyyat ile tasdik eder. Allah’ın birliğine ve rasülüne şahidlik etmekle imanını yeniler. Teşehhüt bir nevi’ mi’raç olan namazda, miraçta Cenab-ı Hak ile Efendimiz arasındaki kudsi sohbeti hatırlamaktır.
Bir yanıt yazın