Bilindiği gibi cihad iki kısımdır. Biri maddi ve dış düşmana karşı yapılan cihaddır. İkincisi ise manevi olarak nefis ve şeytana karşı yapılan cihaddır. Bu ikinci cihad daha zor ve daha müşkilatlıdır. Peygamberimiz (asm) Tebük seferinden dönüşte ashabına şöyle buyurmuştur: ” Küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ’, I, 425) Bu hadisinde Hz. Peygamber, en kalabalık bir ordu ile katıldığı Tebük seferini “küçük cihad” olarak vasıflandırırken; nefse karşı verilecek mücadeleyi “büyük cihad” olarak nitelendirmektedir. ” Hakiki mücahid nefsine karşı cihad açan kimsedir” (Tirmizî, Cihad, 2)
El-Hayy
MÂNÂSI HAKKINDA İZAHLAR
Hayy, lügatte diri, canlı manasına gelir. Allah’ın sıfatlarından olup devamlı var olan, kesintiye uğramayan, varlığı ezeli ve ebedî olan demektir.
Hayy, bütün yönleriyle tam bir hayata sahip olan demektir. İşitme, görme, kudret ve irade sahibi olmanın yanında diğer zatî sıfatlara da sahip olan ve eksiksiz bir hayatın bütün anlamlarını kendinde toplayan kimsedir.
Kamus-u Okyanusta ise şöyle geçiyor: Hayattan vasıftır. Zinde manasına diriye denir.
Kelamcılar, ‘el-Hayyu’ lafzının manasının, ‘bilmesi ve muktedir olması sahih, doğru olan zattır’ şeklinde olduğunu söylemişlerdir. Cenâb-ı Hakk’ın El-Hayy tavsifi, O’nun mutlak kemal sahibi olduğunu gösterir. Kâmil varlık ise, ne zatında, ne hakiki sıfatlarında, ne de nisbî ve izafî vasıflarında yokluğu kabul etmeyen demektir. (Râzî)
[Devamını oku…]
Sahâbe ve doğruluk
“Ağaca ehemmiyet vermek, meyveleri içindir”1 buyuruyor, sevgili Üstadımız, Mektubat’ında. Yoksa ağacı, tohumunu, dallarını, yapraklarını inkâr edip görmezlikten gelip de, sadece meyvelerine bakın demiyor. Neticede koca ağaç, dalları, yaprakları ve kökleri ile meyvelerine çalışıyor.
On dört asır öncesi kâinatı şereflendiren Nûr-u Muhammedî (asm) çekirdeği kendini göstermiş, bugün dahi nice güzel meyveleri toplanılan İslâmiyet ağac-ı kübrâsını netice vermiştir. Bu, tarifinde aciz kaldığımız nispette hikmetli, rahmet kokan o ağaç, eşsiz çekirdeğinin etrafında sağlam kökleri ile dünya toprağına o derece sağlam yerleşmiş ki nice amansız ve emansız düşmanları olmasına rağmen bugüne kadar kopartılamamış. Çekirdekten aldıkları nurla, kökler o İslâmiyet ağacını asırlardır beslemekte, nice dallar, yapraklar değişmekte ama kökler, çekirdeğin etrafında bütün haşmet ve izzetleriyle durmaktadırlar.
- « Önceki Sayfa
- 1
- …
- 88
- 89
- 90
- 91
- 92
- …
- 137
- Sonraki Sayfa »