İnsanların uykuda olduğu, gecenin karanlığa büründüğü, hayvanların yuvalarına çekildiği, sessizliğin hâkim olduğu, rahmet meleklerinin ibâdet edenlerin üzerine ve hânelerine Allah’ın rahmetini saçtığı bir anda, kabirde aydınlık ve nefes olacak teheccüdü kılmak ne kadar kıymetlidir. [Devamını oku…]
Kâinatın ortak dili namaz
İnsan öyle bir makamdadır ki, namazı bile bütün mahlukatın ibâdetlerinin hulasasıdır. Hem mahlûkatın ortasında durmuş, Habîbullah’tan aldığı dersi bütün kâinat nâmına okuyan bir halîfedir. [Devamını oku…]
Nübüvvetin parlak yolu: Sırat-ı Mustakim
Fâtiha’da “Bizi dosdoğru yola hidâyet eyle!” dediğimizde Allah’tan şunu istiyoruz: “Ya Rabb! Bizi kuvve-i akliyenin hikmet mertebesine, kuvve-i gadabiyenin şecaat mertebesine, kuvve-i şeheviyenin iffet mertebesine hidâyet eyle! İfrat ve tefrit mertebelerinden bizleri muhafaza eyle!”
Peygamberimizin (sav) nübüvvetinin delil ve burhanları had ve hesaba gelmez. Onların hepsini izah etmek hem bizim haddimizin fevkindedir hem de böyle bir yazı veya sohbet ile de îzah edilecek bir mesele değildir. Ancak nübüvvetin parlak bir delili olan Resûl-i Ekrem (sav) efendimizin güzel ahlâkı ile Rabbimizden bize getirdiği Kur’ân-ı Azîmüşşan ve Hadîs-i Şerîflerin nübüvveti ne sûretle ispat ettiklerinden bir nebze bahsetmeye çalışacağız. [Devamını oku…]