Yaratılan her şey onun birliğini ifade eden vahdet şahitleridir. Kâinat bir kitapsa, mevcudat bu kitabın tevhid heceleridir. Birliği söyleşirler, birlik için kokar, birlik için açarlar. Kol kola girip bir olanın birliğini vururlar kâinatın her bir köşesine. Tevhide mürekkep olurlar, sahife-i arz bu mürekkeple her yıl yeniden tekrar yazılır ve okunur. [Devamını oku…]
Tesettür, medeniyettir
Tesettürün şekli ve kime, nasıl olması gerektiğinin sınırları gayet net çizgilerle çizilmiş. Kendimizi Kur’ân’ın ve Sünnetin mihengine vurmamız gerekiyor. Ölçümüz Kur’ân ve Sünnettir! Ve bu ölçü kıyamete kadar değişmez, değiştirilemez!
Tesettür meselesinde her şeyden önce şunu ifade etmek gerektir ki; bin dört yüz senede ve her asırda en az üç yüz elli milyon Müslümanın, toplum hayatında en kutsi ve hakikatli bir düstur-ı İlâhiyi kendilerine şiar edenlere hiçbir kanunun, hiçbir ideolojinin karışmaması ve bâtıl efkârını karıştırmaması gerektir. [Devamını oku…]
Ezan ile ilgili adaplar
Hazret-i Ömer (ra) şöyle demiştir:
“Eğer üzerimde halifelik görevi olmasaydı, müezzinlik yapardım.”
Bütün bunlar, Müslümanlıkla hakka hizmetin, Allah sözünü yüceltmenin, hayrı sevmenin ne kadar kıymetli ve şerefli olduğunu göstermektedir.
Ezan, ‘alem’ ve ‘şeâir-i İslâmiye’den olduğu için terki câiz değildir. Bir beldede ezan okunması terk edilse herkes mesul olur ama bir kişinin okuması ile de diğerinin üzerinden mesûliyet kalkmış olur. [Devamını oku…]
- « Önceki Sayfa
- 1
- …
- 125
- 126
- 127
- 128
- 129
- …
- 137
- Sonraki Sayfa »