BESMELENİN ÖNEMİNE DAİR BAZI RİVÂYETLER
Peygamber Efendimiz (asm), “Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü Teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır.” buyurdu. (İbn-i Kesir)
“Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır.” (Beyhâkî)
“Yemeğe başlarken, Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, “Bismillâhi alâ evvelihi ve ahirihi” desin!” (Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim)
“Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allahü Teâlâ da râzı olur. ” (Deylemî)
“Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.” (Tibyan)
“Osman İbn Affan (ra) Resûllullah (sav)’a besmeleyi sorduğunda, Resûlullah (sav) buyurdu ki: “O Allah’ın isimlerinden bir isimdir. Allah’ın en büyük ismi (İsmi A’zâm) ile onun arasında sadece iki gözün karasıyla akı arasındaki yakınlık kadar fark vardır.” Başka bir hadiste ise: “Meryem oğlu Îsâ’yı (as) annesi yazıcıya teslim etti ki ona yazmayı öğretsin. Öğretmen ona ‘yaz’ deyince o ‘ne yazayım?’ dedi. Öğretmen de ‘bismillâh’ (Allah’ın ismiyle) diye karşılık verdi. İsa (as) öğretmene, ‘Bismillâh nedir?’ deyince öğretmen ‘bilmiyorum’ karşılığını verdi. Hz. Îsâ (a.s) ona dedi ki: ‘Be Allah’ın bahası, Sin senâsı, Mim de memleketidir. Allah, ilâhların ilâhıdır. Rahmân, dünya ve âhirette son derece merhametlidir. Rahîm ise sadece âhirette merhametlidir.’” (İbn-i Kesir)
Hadiste: “Kim, üzerinde besmele yazılı bir kâğıdı Allah’a saygısından dolayı yerden kaldırırsa, Allah katında sıddıklardan yazılır, ana babasının müşrik de olsalar azabları hafifletilir.” Bu konuda Bişr-i Hafi’nin hikâyesi meşhurdur. (Râzî)
ÂLİMLERİN SÖZLERİ
“Bismillâh, kudret-i ezeliyenin (Allah’ın ezelî kudretinin) taalluk (ilgi, alâka) ve tesirini celbeder (çeker). Ve o taallûk (alaka, ilgi), abdin (kulun) kesbine (çalışmasına, kazancına) ve işine yardım edici bir ruh gibi olur. Öyle ise hiç kimse, hiçbir işini Besmelesiz bırakmasın!” (Bedîüzzaman)
“Ben ‘Errahmanirrahîm’ isimlerini öyle bir nûr-ı azam görüyorum ki, bütün kâinatı ihata eder (kuşatır). Ve her ruhun bütün hâcât-ı ebediyesini (ebedî ihtiyaçlarını) tatmin edecek hadsiz düşmanlarından emin edecek nurlu ve kuvvetli görünüyorlar. Bu iki nûr-ı azam olan isimlere yetişmek için en mühim bulduğum vesile fakr ile şükür; acz ile şefkattir. Yani ubûdiyet (kulluk) ve iftikardır (fakirliğini bilmektir).” (Bedîüzzaman)
Besmelede bu üç ismin zikredilmesinin hikmeti Kur’ân-ı Kerîm’de muhatap alınanların üç kısım olmasındandır. Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmaktadır: “Onlardan nefsine zulmedenler vardır. Onlardan orta yolu tutan vardır. Ve onlardan hayırlarda en önde olan vardır.” (Fatır, 32) Bu âyette Cenâb-ı Hakk sanki şöyle buyurmaktadır: “Ben, hayırlarda en önde olanların Allah’ıyım. Orta yolu tutanların Rahmân’ıyım. Zulmedenlerin de Rahîm’iyim.” Aynı şekilde Allah, lütuflarda bulunan; Rahmân, seçkin kullarının (evliyâ) zellelerini (küçük hatalarını) bağışlayan; Rahîm de kabalığı (cefâ) bağışlayandır. Rahmetinin kemalinden dolayı Cenâb-ı Hakk,
adeta şöyle diyor: “Ey kulum! Ben senin öyle hallerine muttaliyim (haberdarım) ki, eğer anne ve baban onları bilmiş olsaydı, seni terk ederlerdi. Eğer hanımın bilseydi, sana cefâ ederdi. İnsanlar bilseydi, evini yerle bir etmeye çalışırlardı. Ben, bütün bunları biliyorum. Fakat benim Kerim bir Rabb olduğumu bilesin diye onları örtüyorum.” (Râzî)
Allah ismi, Allah’ın dostluğunu gerektirir. “Allah, iman edenlerin dostudur.” (Bakara, 257) Rahmân ismi, Allah’ın muhabbetini gerektirir. “Hakikaten iman edip de salih ameller işleyenler yok mu? Rahman onların gönüllerinde (kendi) sevgisini yaratacaktır.” (Meryem, 96) Rahîm ismi ise, Allah’ın rahmetini gerektirir. “Cenâb-ı Allah, mü’minlere merhametlidir.” (Ahzab, 43) (Râzî)
BESMELE İLE İLGİLİ BAZI KISSALAR
Hazreti Musa (as) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de halini Cenâb-ı Hakk’a arzetti. Allah da ona sahradaki bir otu gösterdi. O da ondan yedi de Allah’ın izniyle şifa buldu. Sonra başka bir zaman bu hastalık ona tekrar musallat oldu. Bunun üzerine aynı otu yedi. Fakat hastalığı arttı. Hastalığı artınca şöyle dedi: “Hastalığı artınca şöyle dedi: “Ya Rabbi, ilk önce bu otu yedim ve ondan faydalandım. İkinci defa onu yediğimde ise hastalığım arttı.” Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: “Çünkü birincide seni ota sevk eden Ben idim, böylece onda şifa meydana geldi. İkincisinde ise, sen kendin ota gittin de, bunu müteakip hastalığın arttı. Bilmiyor musun ki, bütün dünya öldürücü zehir, onun panzehiri de benim ismimdir.” (Râzî)
Anlatıldığına göre Firavun, tanrılık iddiasında bulunmadan önce bir saray yaptırdı. Sarayın dış kapısına da besmelenin yazılmasını emretti. Ulûhiyet iddiasına kalkışıp da, Hz. Musa (as) peygamber olarak ona gelip, onu hak dine davet edince, onda doğruya ulaşma kabiliyeti görmedi. Bunun üzerine şöyle dedi: “Ya Rabbi, onu ne kadar dine davet ettimse de onda her hangi bir hayır görmedim.” Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: “Ey Musa, belki de sen, onun küfrüne bakarak, onu helak etmemi istiyorsun. Hâlbuki Ben, onun sarayının dış kapısının üzerine yazdırmış olduğu besmeleye bakıyorum.” Buradaki incelik şudur: Kâfir de olsa, kim bu kelimeyi dış kapısının üzerine yazarsa, helak olmaktan emin olur. Kim bu kelimeyi, ömrünün başından sonuna kadar kalbine yazarsa, onun durumu nasıl olur, var sen düşün. (Râzî)
Bizans imparatoru, Hz. Ömer’e (ra), devamlı bir baş ağrısı olduğunu, bunu için kendisine bir ilaç göndermesini yazmıştı. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) bir fes gönderdi. İmparator bu fesi başına koyduğunda, baş ağrısı duruyor, çıkarınca başı yeniden ağrımaya başlıyordu. İmparator hayret ederek fesi kontrol etmeye başladı. Fesin içinde besmele yazılı bir kâğıt buldu. (Râzî)
BESMELEDEN ÇIKAN HÜKÜMLER
Kur’ân yazarken “Tevbe” Sûresi’nden başka sure başlarında “Bismillâhirrahmanirrahim” yazmak farzdır.
Hayvan keserken veya ava silahla ateş ederken sadece “Bismillâh” demek farzdır. Kasıtlı olarak besmele terk edilirse o hayvanın eti yenmez. Fakat besmele unutulursa bir sakıncası yoktur. “(Kesilirken) üzerine Allah’ın ismi anılmayan hayvanlardan yemeyin!” (En’am, 121)” Bunda ve bu gibi bazı yerlerde “errahmanirrahim” denilmemesi sünnettir.
Namaz dışında Kur’ân okumaya başlarken sûre başlarında ise “Eûzu-besmele” âlimlerin çoğuna göre sünnettir. Bu cümleden olarak Atâ gibi bazı imamlara göre vaciptir. Yalnız “Tevbe” Sûresi’nde besmele okunmaz. İki sûre arasında ise iki kıraat vardır. Âsım kıraatında besmele okumak mendubtur. Kur’ân okumaya başlamak, sûre başından değil de ortasından veya sonundan ise “Eûzu-besmele” okumak mendubtur.
Yukarda açıklandığı üzere namazda Hanefîlere göre Fatihadan önce gizlice “Eûzu-besmele” okumak sünnet, Şâfilere göre gizli veya sesli besmele çekmek farz, Mâlikîlere göre okunmaması mendubtur. İki sûre arasında ise Hanefîlerce de böyledir (mendubtur).
Kıraatten başka diğer İslâm’a uygun işlerde besmele ile başlamak işin önem derecesine göre ya mendub veya sünnet veya vacibtir. (Elmalılı)
*****************************
Besmelenin mânâ ve ehemmiyeti Risâle-î Nûr’un birinci risâlesi olan Birinsi Söz’de hârikulade bir sûrette işlenmiştir. Bedîüzzaman Hazretleri’nin ilk talebelerinden Sabri Efendi bu risâle için, “Birinci Söz tevhid miftahıdır” der.
Yine Bedîüzzaman Hazretleri’nin ilk talebelerinden Hulûsi Bey ise Birinci Söz’deki temsilâttan yola çıkarak şu câlib-i dikkat yorumu yapmıştır: “Birinci Söz’deki temsilde seyahat eden mütevazi zât, tamamen Üstadımızdır. Nebat, ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök, damarları nasıl “Bismillâh” tesiriyle, yer altında sert taşı toprağı delip geçiyorsa aynen onun gibi, “Bismillâh” ile mevki-i intişara vaz’ olunan Sözler de, hârika bir tarzda arza yayılıyor. Ve en münevver ve mükemmel meyve olan beşerin mü’minlerinin kalblerine nüfuz ediyorlar. Bu bid’atların kesreti ve muharriblerin bolluğu devrinde “Bismillâh” ile gars olunan Nur fidanının yaprakları olan diğer Sözler ve Mektublarla, bu kudsî fidanın dal ve budakları olan Hizb-ül Kur’ân ve bu hizbin esası ve seyyidi olan muhterem Üstad da bir hıfz-ı gaybîye mazhar bulunuyorlar.”
(Barla Lâhikası)
******
“Biz savaş kızıştığında gözler öfkeden kıpkırmızı kesildiğinde O’nun (asm) arkasına sığınırdık.”
HZ. ALİ (RA)
Besmelenin Faziletleri.
1- Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 35 defa yazdıktan sonra bir eve asılırsa, o eve cin ve şeytanlar giremez. Evde bereket artar, malında ve canında bu açık bir şekilde hissedilir. Bu yazılı kağıt bir işyerine asılırsa, o işyerinin ticareti artar ve sermayesi çoğalır. Hasetçilerin ve zalimlerin kötü gözlerinden korur.
2. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 101 defa yazdıktan sonra ekili olan tarlanın içine defnedilirse, o ekili tarla veya bahçe Allah Teala hazretlerinin izniyle afetlerden korunur. Mahsül veya meyvesi güzel ve bereketli olur. Yetişme devresi bir afete uğramadan tamamlanır.
3. Besmele-i şerifi bir zalimin veya haksızlık ve adaletsizlik yapan bir hakimin yüzüne 50 defa okunursa, Allah Teala o zalimi veya hakimi hor ve zelil eder. Zalim veya hakim okuyana karşı baş eğer ve onun korkusu kalplerine girer, okuyana bir heybet verip, onların şerrinden güven içinde bırakır
4. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 110 defa yazdıktan sonra çocuğu yaşamayan kadın bunu üzerinde taşırsa, Allah Teala nın izniyle çocuğu yaşar.
Çocuğu olmayan kadın, hayızdan sonra temizlenip bu yazılıyı üzerinde taşırsa, Allah c.c. ın izniyle hamile kalır.
5. Bazı Salihlerden şöyle rivayet edilmiştir. Bir kimse Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 625 defa yazdıktan sonra bunu üzerinde taşırsa, Allah Teala o kişiye heybet ve azamet elbisesi giydirir. Hiç kimse o kişiye kötülük maksadı ile yaklaşamaz. Şeyh
6. Besmele-i şerifi misk, zaferan ve gülsuyu ile ceylan derisi üzerine 121 defa yaz. Kust, cavi, lübani zeker ve meyatü saile ile buhurladıktan sonra, rızık sıkıntısı çeken bunu üzerinde taşırsa, Allah c.c. onun rızkını açıp genişletir. Borçlu olan taşırsa, Allah c.c. onun borcunu ödemesinde kolaylık sağlar. Ayrıca her türlü kötülüklerden emin olur ve Allah ın izniyle korunur.
7. Her türlü dilek için: Üç (3) defa Zilzal suresini, onbir (11) defa İnşirah suresini, onbir (11) defa Fil suresini, onbir (11) defa şu mübarak Salavati şerifi:
اَللّهُمَّ صَلِّى عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدِ النَّبِىِّ اْلاُمِّىِّ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمْ
Allâhümme salli alâ seyyidinâ muhammedin nebiyyil ummiyyî ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim.
786 defada Besmele-i şerifi okur ve buna yedi (7) gece devam eden kimsenin Allah Teala hazretleri maksadına ulaştırır. Okurken beyaz elbiseler giyer, kıbleye doğru yönelir ve güzel kokulu buhurlar tüttürürsün.
8. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 110 defa yazdıktan sonra çocuğu yaşamayan kadın bunu üzerinde taşırsa, Allah Teala nın izniyle çocuğu yaşar.
Çocuğu olmayan kadın, hayızdan sonra temizlenip bu yazılıyı üzerinde taşırsa, Allah c.c. ın izniyle hamile kalır.
r.a. dediki: Ben bunu denedim. Allah Teala hazretlerine hamdolsun, doğru çıktı.
9. Besmele-i şerifi beyaz bir kağıt üzerine 1000 defa yazdıktan sonra, bunu üzerinde taşıyan kimse düşmanlarının yanında heybetli görünür. Dostlarının yanında da çok sevimli olur. Halk arasında saygı değer ve şerefli bir kimse durumuna gelir. İnsanların kalbinde heybetli ve hürmetli olur. Allah c.c. bu hirzi taşıyana hayırların kapısını açar. Devamlı surette emniyet ve afiyet içinde kalır.
10. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 35 defa yazdıktan sonra bir eve asılırsa, o eve cin ve şeytanlar giremez. Evde bereket artar, malında ve canında bu açık bir şekilde hissedilir. Bu yazılı kağıt bir işyerine asılırsa, o işyerinin ticareti artar ve sermayesi çoğalır. Hasetçilerin ve zalimlerin kötü gözlerinden korur.
11. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 101 defa yazdıktan sonra ekili olan tarlanın içine defnedilirse, o ekili tarla veya bahçe Allah Teala hazretlerinin izniyle afetlerden korunur. Mahsül veya meyvesi güzel ve bereketli olur. Yetişme devresi bir afete uğramadan tamamlanır.
12. Bir kimseye kendini sevdirmek istersen: Bir bardak su üzerine 786 defa Besmele-i şerifi okuyup, bu suyu matlubuna içirirsen, matlubun seni şiddetli bir aşkla sever.
26. Bir kimse yatacağı zaman 21 defa Besmele-i şerifi okuyup uyursa, Allah c.c. o gece içerisinde kovulmuş şeytanın şerrinden, insanların ve cinlerin kötülüğünden, hırsızlık ve yangından, ani ölümden emin kılar. O kişiden her türlü belalar defedilmiş olur.
13. Bir kimse Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine misk, zaferan ve gülsuyu ile muharremin ilk günü güneş doğmadan önce 130 defa yazıp üzerinde taşırsa, ömrü boyunca kendine ve ehline hiçbir kötülük ulaşmaz.
14. İmam Gazali r.a. şöyle buyurmuştur: Bir kimse Besmele-i şerifi 12000 defa okur ve her 1000 defanın sonunda iki rekat hacet namazı kılıp, Hazreti Muhammed s.a.v. e salavat getirerek amelini tamamladıktan sonra Allah c.c. tan ihtiyacını isterse, Allah Teala nın izniyle arzusu yerine gelir.
15. Besmele-i şerifi 41 defa tam inanç ve şüpheden uzak bir kalp ile sarası tutmuş bir kimsenin kulağına okunursa saralı ayıkır.
Aklını yitirmiş birinin kulağına 41 defa okunursa aynı saatte aklı başına gelir.
16. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 21 defa yazdıktan sonra, bunu üzerinde taşıyan kinse Allah Teala hazretlerinin izniyle baş ağrısı görmez.
17. Yağmur yağması için tam inanç ve halis bir niyetle 71 defa Besmele-i şerif okunursa nerede olursa olsun, Allah Teala nın izniyle yağmur yağar.
18. Ondört (14) gün riyazatlı olarak oruç tutup, sadık niyet ve huşu kalp ile her farz namazın arkasından 1000 defa Besmele-i şerifi okuyan, ervahı kudsiye ile münasebet kurar, onlardan haber alır.
19. Menfaatları celb, kötülükleri def, ticaretin iyi olması veya herhangi bir dilek için: Tenha bir mekanda yedi gün halvete girip, oruçlu olarak her gece 786 defa Besmele-i şerifi okuyan kimsenin Allah Teala Besmelenin bereketiyle istediği dileğini yerine getirir. Bu mesele sahih olup mücerrebdir.
20. Sadık bir niyet, tam bir itikat, huşulu bir kalb ve riyazatlı olarak 40 gün sabah namazından sonra 2500 defa Besmele-i şerifi okuyan kimseye Allah Teala hazretleri esrarın gizliliklerini açar. Anlaşılması güç olan ve anlaşılmayan şeyler açılır. Alemde olan hadiseleri ve her şeyi rüyasında görür. Ama müşahede ettiği acaiplikleri gizleyip, kimseye söylememelidir. Şayet söylerse bu sır ondan gider.
Besmele-i şerifi her gün 2500 defa okuyan kimseye Allah Teala hazretleri insanları musahhar kılar. Arzu ettiği her şeyde tasarrufa sahip olur.
21. Afetlerden, belalardan, felaketlerden, hastalıklardan, üzüntü ve kederlerden kurtulmak istersen; Aşağıdaki duayı adetsiz olarak istediğin kadar oku. Gelmiş ve gelecek olan musibetlerden Allah c.c. ın izniyle emin olursun.
يَاعَزِيمُ اَنْتَ الْعَظِيمُ قَدْ اَهَمَّنِى كُرْبٌ عَظِيمُ وَكُلُّ كُرْبٍ اَهَمَّنِى يَهُونُ بِاسْمِكَ الْعَظِيمِ بِفَضْلِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ.
Yâ azîmü entel azîmü kad ehemmenî kürbün azîmü ve küllü kurbin ehemmenî yehûnü bismikel azîmi bi fadli bismillâhhir-rahmânirrahîm.
22. Güneş doğarken güneşe doğru yönelip, Besmele-i şerifi Rasüller sayısınca 313 defa, 313 defada peygamber efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) in üzerine salavat getirip buna her gün devam eden kimseyi Allah Teala fazlı keremiyle hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Üzerinden sene geçmeden onu tam zengin yapar.
23. Sıkıntı ve üzüntüye düşen veya hapishaneye giren bir kimse Besmele-i şerifi her gün gece ve gündüz 1000 defa okumaya devam ederse, Allah Teala okuyanın sıkıntı ve üzüntüsünü kaldırır. Okuyan hapiste ise idamı gerekse bile hapisten kurtulur.
24. Yedi gün güneş doğarken bir bardak suya 786 defa Besmele-i okuyup bu suyu zihni kapalı, zekası zayıf, unutkanlığı fazla ve anlayışı az olan kimseye içirilirse Allah c.c. ın izniyle unutkanlığı gider, geri zekalılığı kalkar, hafızası kuvvetlenir ve işittiği her şeyide hafızasında tutar.
25. Besmele-i şerif bir kurşun levha üzerine demir kalemle 3 defa nakş ettikten sonra bu levha balık ağına asılırsa, balıklar her taraftan levhaya doğru yönelip ağ balıklarla dolar. Böylece balıkçı arzu ettiğinin fazlasını Allah Teala nın izniyle elde etmiş olur.
26. Besmele-i şerifi bir kağıt üzerine 21 defa yazdıktan sonra, uykusunda korkan çocuğun boynuna asılırsa, o korku çocuktan gider. Çocukların korunması için 21 defa bir kağıda yazılıp, çocuğun üzerine asılırsa, bütün afetlerden Allah Teala nın izniyle korunmuş olur.
27. Besmele-i şerifi cam bir tabağa 40 defa yazdıktan sonra zemzem suyu veya tatlı kuyu suyu ile yazıyı sil. Bu suyu hasta olan kimse içerse, Allah Teala hazretleri Besmele-i şerifin bereketi
ile o hastaya şifa verir ve hastalığından kurtarır.
Bu sudan doğum zorluğu çeken bir kadına içirilirse, Allah c.c. ın izniyle çok kolay doğum yapar.
Bir yanıt yazın