Bedi’ ismi;
Örneksiz, misalsiz, acîb ve hayret verici âlemler îcad eden…
Zâtında, sıfatında, fiillerinde, emsâli görülmemiş olan.
Bedî’, mübdî mânasınadır. Mübdî, ibdâ eden, yani örneği bulunmayan bir şey’i îcad eden demektir.
Allah herhangi bir kuluna peygamberlik veya velîlik vererek üstün kılmışsa, bu üstünlükle o kul, kendi zamanındaki sair insanlara nisbetle bedî’ olmuştur. Bâzı âlimlere verilen Bediüzzaman lâkabı gibi. Bu tâbir, zamanının eşsiz, misilsiz âlimi mânasına gelmektedir.
Bedi’ yani mübdi’; düşünmeden ve tasarlamadan hiçbir benzeri olmaksızın kainatı var eden manasınadır. Akıllara hayret verecek şekilde işleri hikmet-i baliga ve kudret-i kamile ile oluşturan demektir.
Şeyh Bursi buyurmuştur ki; bu ismin zikrine çokça devam eden kimseye Cenab-ı Hak rızk marifeti ihsan eder.
Bazı risalelerde nakledilmiştir ki; bu isim işlerin düzelmesi için çok faydalıdır. Bunu isteyen kimse iki rekat namaz kılıp yetmiş bin defa ya bedi’a’s-semavati ve’l-ard zikreder. Helal cihetinden gücünün yettiğince sadaka verir. Bin defa daha yukarıdaki zikri okur. Her işi yoluna girer içinde olduğu sıkıntı ve müşkülden kurtulur.
Her kim bu ismi beş vakit namazdan sonra adedince zikredilmeye devam edilirse, hafızası ve fehmi kuvvetlenir, ilimlerin sırrını kolayca kavrar. Eğer bu isim bir yıl zikre devam edilirse Cenab-ı hak o kimseye kalblerde olanı bildirecek bir hadim gönderir. Evliyaullahtan olan ehl-i mukaşefe ile yakınlaşır.
Bu ismi aylardan bir müddet her farz namazın arkasından, üzerine vaki olan adetle 86 defa zikreden kimsenin anlayışı ve hıfzı her ilimde fazlalaşır. Eğer sene doluncaya kadar fazlalaşırsa, her gece 86 defa yedi güne çarpılarak, çıkan 3010 adedi her farz namazın arkasından zikredilirse, Allah c.c. o kişiye kalplerde gizli olanı bildirecek birisini gönderir. Evliyaullahlar ve keşif ehli için salih olur.
Bir yanıt yazın