İçlerinden çok heybetli birisi onu aldı limana getirdi. Her şeyini teslim etmişti. Dizleri üzerine çöktü, secdeye kapandı. “Ey Kâinatın halikı, ey kıymetli padişahım! Senin saltanat dairelerini uzaktan bile görünce titriyorum. Sana sunduğum bu gemideki hediyeler senin saltanatının yanında hiçtir. Bana merhamet et! Beni bağışla!” dedi.
O kyanusun dev dalgaları gemiyi yutarcasına güverteye çarpıyor, direkler çatırdıyor, gemi bir o tarafa bir bu tarafa yalpalıyordu. Ama kaptanın dirayeti ve mürettebatın gayretiyle gemi istikametini şaşırmıyor hedefine doğru yol alıyordu.Hiç gitmediği, görmediği bir memlekete gidiyordu gemi.
[Devamını oku…]