Nikahın Faziletleri:
Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor, “Nikah benim
sünnetimdir, fıtrat ve sünnetimi seven ona sahip
çıksın, iyi sarılsın”
Allah için evlenen ve Allah için müminleri
evlendiren Allah Teala’nın dostluğuna hak kazanır.
Evlenmenin Afetleri:
Kadınların istekleri bitip tükenmek bilmediğinden
onlara helal kazanç götürmek zordur.
Kadınların kötü huylarına tahammül ve eziyetlerine
sabır çok güçtür.
Çoluk çocuk ile meşguliyet insan dünya peşinde
sevk ederek Allah Telaya’yı unutturabilir.
Evlenmenin Faydaları:
Allah’ın vaadine güvenerek zengin olmak.
Evlat ve zürriyet çoğalır.
Nikah, şerefe delalet eder.
Evlilik sayesinde kadınların güçlük ve sıkıntılara
tahammül ederek zamanla güzel huy sahibi
olmasına sağlar.
Evlenilecek kadında aranan şartlar:
Dindarlık ve namusluluk.
Güzel huyluluk.
Fizik, yüz ve soy güzelliği.
Kadın gezmeye düşkün olmamalı.
Kadın kanaatkar olmalıdır.
Evlatlarına şefkatli olmalı.
Kadının mehiri az olmalıdır.
Evlenilecek kadın nikah düşen yakın
akrabalarından olmamalıdır.
Kadın kısır olmamalıdır.
Evlenilecek kadının kız olması tercih edilmelidir.
Karı-Kocanın Hak ve Vazifeleri
Erkeğin Kadın Üzerindeki Hakları:
Kadın kocasının günah olmayan bütün emirlerine
riayet etmelidir.
Kadının kocasının hakkın, kendisinden ve bütün
akrabalarından haklarına takdim etmelidir.
Kadın kocasının izni olmasan asla evden
çıkmamalıdır.
Kadın kocasının izni olmadan evinden hiç bir şey
vermemelidir.
Kadın, evin halini düzeltip, ıslah etmeye ihtimam
göstermelidir.
Kadın, kocasının namusunu ve sırrını muhafazadan
sorumlu, din işlerinde ona yardımcı olmakla
yükümlüdür.
Kadının Kocası Üzerindeki Hakları:
Erkek hanımına yediğinden yedirmeli giydiğinden
giydirmelidir.
Hanımını her bakımdan iyi idare etmeli, kırıp
incitmemelidir.
Erkek hanımına zulmetmemelidir.
Fesada sebebiyet verecek şekilde gevşek ve aşarı
olacak şekilde kıskanç davranmamalıdır.
Erkek hanımına karşı su-i zandan kaçınmalıdır.
Erkek, Allah Teala kendisine bol rızık verdiği
zaman hanımına bol bol vermeli, fakat israfa
girmemelidir.
Ana-Baba- Evladın Hak ve Vazifeleri:
Doğumdan sonra kulağına ezan okuma adab-ı
veladetlendir.
Çocuk doğduğu zaman ağzı hurma gibi tatlı bir
şeyle açılmalıdır.
Doğan yavrunun yedinci günde başı tıraş edilir.
Yedinci günde akika kurbanı kesilir.
Yedinci günde sünnet ettirmek.
Çoğu anasının emzirmesinde adabdır.
Evlat, kız-erkek, her ne olursa olsun ihsan-ı ilahi
add olunmalıdır.
Meme emen çocuğun ağlamasıyla darlanmamalıdır.
Evladın Ana-Baba Üzerindeki Hakları:
Çocuğu güzel bir ad koymak.
Helal ve temiz bir rızkla beslemek.
Kitab-ı Kerim-i öğretmek.
Altı yaşına varınca edep öğretmek.
On altı yaşına gelince evlendirmek.
Evlada kötü muameleden sakınmak.
Evladın Ana-Babaya Karşı Vazifeleri:
Ana-babaya eza ve cefa etmemek.
Onlara iyilik ve şükranla muamele edip güzel
sözlerle gönüllerini almak.
Mübah olan her meselede ana-babaya itaatkar
olmak.
Ana-babaya ölümlerine kadar iyi bakmak yeterli
değildir.
Ölümlerinden sonra çocuğunun iyi halinden dolayı
kabirde ferahtır.
Dirilerin ölülere hediyesi dua ve istiğfardır.
Akraba Hukukuna Dair Faziletler:
Sıla-i rahim, ömrü uzatır, rızkı arttır, rızkı artırır.
Efendimiz (sav) “Sıla-i rahmi terketme sıla yap,
sana zulmedeni bağışla, sana kötülük yapana bile
iyilik yap” buyurmaktadır.
Köle ve Hayvanların Hakları:
Aç bırakmamak.
Bilindiği hayvanın yüzüne vurmamak.
Hayvana azab ve işkence etmemek.
Kendisine eziyet vermeyen karınca ve hüd hüd
kuşunu öldürmemek.
Akrep, yılan, fare, alaca, karga ve kuduz köpek gibi
zararlıların dışında hayvanat öldürmemek.
Amme Hukukuna Dair Faziletler:
Amme hukuku denilince insanların ırz ve
namuslarına dil uzatmaktan sakınmalı ve dedikodu,
kovuculuk, yalan ve benzeri dil ile işlenen
günahlardan çekinmek akla gelir.
Gıybet, müminin duyunca hoşlanmayacağı sözleri
ortasından söylemektir. İstir dini ister dünyevi ne
olursa olsun gıybet yapılmamalıdır. Bir
Müslüman’ın şerefine dil uzatmak en büyük
günahlardan biridir. Gıybete şu dört yerde başka
çare kalmadığı zaman izin verilmiştir.
Zalimin zulmünü padişaha şikayet etmek.
Hak sahibinin hakkın almak için yardım isteğini
kişiye olayı yada kişiyi anlatması.
Fetva almak için yardım isteği kişiye olayı da kişiyi
anlatması.
Açıktan günah işleyen fasıkı, fısıktan korunmak
amacıyla söylemek.
Kovuculuk, açıklanması, istenmeyen sırların
açıklanmasıdır.
Efendimiz (sav) “ Korucu cennet giremez”
buyurmuştur. Akıllı olana yakışan gördüklerini
söylemektir. Bir fayda sağlamak veya günah
önlemek siz konusu ise caizdir. Mesela birinin
tasallut ederken gördüğün kimse hakkında şahitli
yapma mecburiyetin vardır.
Doğruluk mutlaka hayra götürür. Efendimiz (sav)’e
“Mümin yalancı olabilirim:” diye sorulunca “Hayır
asla olamaz! Buyurmuşlardır. Çünkü yalan
uyduranlar Allah’ın ayetlerine inanmayanlardır.
Yalan bütün kötülüklerin temeli, günahların
esasıdır.
Yalan Ancak Bir Kaç Yerde Mübahtır:
Dargınların arasını bulmak için.
Harpte düşmana hile yapmak için.
Erkeklerin hanımına ve kadının kocasına muhabbet
ve yuva saadeti için söylediği yalan sözler.
Müminin yalan vaadden kaçınması gereklidir.
Çünkü yalan vaad münafıklık alametidir.
Bir yanıt yazın