Meşhur, balıkesirli uzun firdevsi / Firdevsi / Rumi (Şerefüddin Musa) nin zamanın padişahına yazdığı[1] ve hediye ettiği meşhur DAVETNAME adlı eserindeki davet bölümünü aynen olduğu gibi herkesin istifade etmesi açısından sadeleştirmeyi uygun gördüm.
Firdevsi İmam Cafer-i Sadıktan rivayet olunduğunu bahsettiği cin taifesini / Ervahı davet konusunda şöyle bir giriş yapar;
Bir kimse davet yapmak, cinlerin kendi huzurunda hazır olmalarını ve onları kendi emri altına almayı onlara dilediğini yaptırmayı, cinlerin yardımıyla defineler bulmak, tılsım ve büyüler bozmak, bütün halkın kendisine saygı ve hoş görüde bulunmasını ve halk arasında değer ve itibar görmeyi arzu etse, rızık temin etmek, istediği sevgiliyi getirmek, celp ve teshir etmek ve daha dünya üzerinde arzu ettiği bir çok muradına kavuşmak ister ise; aşağıda tarifini verdiğim davet şeklini gayet dikkatli şekilde uygulamalı ve bu işte maharetli olmalı… Çünkü ervah dua ve zikirin gücüyle davete iştirak ederler…
Şimdi sizlere bu davet ehlinden olan ve hatta bu işin maharetli bir üstadı olan Belinas Hakîm’in bazı sözlerini naklediyorum
‘Bu ilim, kadir ve kıymeti yüce olan, herkesin erişmesi nasip olmayan, peygamberler yoludur. Bu sebepledir ki; bu yol takva ehlinin yoludur. Belinas Hakîm İskender a.s’ın baş veziriydi ve davet ve tılsımat ilminde eşi ve benzeri yoktu. Devrinde bu ilim sayesinde oldukça geniş bir çevreye nam salmış ve hakimiyeti altına almış ve her defasında da düşmanlarına karşı galip gelmiş, zafer bulmuştur.. Padişah İskender ne zaman düşmanlarla savaşta yenilgiye uğrama ihtimali olsa; hemen Belinas Hakîm bir davet yapar, ervahı toplar, düşmanları üzerine salar ve mutlaka İskenderin ordusu galip gelir ve savaşı kazanırdı.. Ve yine bir yerde define varsa Belinas o defineyi ervahlar vasıtasıyla çıkartıp Padişah İskender’e takdim ederdi..
Belinas Hakîm, ervahı davet etmenin sekiz şartı vardır, kim bu şartları kusursuz yerine getirirse daveti başarır ve onların yardımıyla dünya üzerinde talep ve arzu ettiği emellerine kavuşur.
1- Davet müddeti zarfında hayvani gıdalardan (et, süt, yağ, yumurta, yoğurt, peynir, balık, tevuk vb) kaçınmak (perhiz yapmak) şarttır. Yine bu müddet zarfında nefsânî arzulara meyil etmemek gerekmektedir. Çünkü nefsine hizmet etmeyen ve nefsini kendine esir alan kimseye ervahı tayyibelerde itaat eder ve yakın olurlar. Yine bu müddet zarfında devamlı surette tahareti kâmile halinde bulunmak, mümkün mertebe boş sözlerden ve fiillerden uzak durmak, kalbin ve rûhun zikirle ve Allah ve Resûlü’nün hasret ve özlemiyle iştigal etmesi icâp eder..
2- Yedi tane cam kadeh alınır. Bu kadehlerin her birine haftanın günlerinin müvekkillerinin isimlerini, şekillerini, mühürlerini, azimetlerini, hatta casus ve tercümanlarının adları yazılır ve aşağıda yazacağımız sual ve cevaplarıda ezberde tutulur..
3- Davet için uygun olan saatler ve bu saatlerin buhurlarını bilmek ve hazırlamak gerekir.. Yine davetten evvel yedi ayetel kürsi ve yedi micmer okumasını bilmeli ve yedi ulvi meleklerin adları ile yedi cin padişahlarının adlarınıda bilmiş olmalı..
4- Davet ya bir tepe üzerinde, ya bir akar su, kuyu kenarında, ya bir çeşme yanında, yada bir köşk gibi yüce bir mekanda
yapılmalı.. Davet yapılacak mekana yada o mekanın duvarına veyahutta en azından bir parça kağıt üzerine Hz Meryem ve Hz Havva validemiz ile birlikte 22 Peygamberin isimleri yazılması ve davet olunacak yerde mevcut bulunması gerekir..
1-Adem 2-Havva 3-Şit 4-Nuh 5-Şuayb 6-Mûsa 7-Lut 8-Sâlih 9-Üzeyr 10-Lokman 11-Eyyûb 12-İbrâhim 13-Dâvûd 14-Süleyman 15-Zekariyya 16- Yâkup 17-İshak 18-Yusuf 19-İsa 20-Meryem 21-Hud 22-Hızır 23-İlyas 24-Muhammed Mustafa sav.
5- Davet yapılan mekanda at, eşek, maymun, yılan, katır, horoz, kedi, köpek vb. hayvanlar bulunmamalı. Çünkü gelecek ervah bunlardan hoşlanmadıkları için davetede icabet etmezler.. Hatta davet esnasında dışarıdan dahi hayvan sesleri işitilmemesi gerekir..
Yine davet mekanına namaz kılmayanlar, inanmayanlar ve tesettürlü olmayan hanımlar girmemeli, hatta daveti yapan erkekse hiç bayan girmemesi daha efdaldir.. (davet yapan kadınsa tesettürlü olmalı) Yine davet yapılan mekanda ok, kılıç, bıçak, tüfek, silah ve hiçbir harp aleti bulundurmamalı. Çünkü ervah bunlardan korkar..
6- Davet sahibi sefere gittiği zaman yanında çeşitli mendel tertipleri ve okunacak azimetler bulundurmalı. Her hangi şehre girdiğinde davet yapacağı zaman hemen buhuru (od ağacı, masteki, kendir- Bu buhurların üzerine 9 defa davetnameyi okuyup) yakmalı ve Süleyman a.s’ın davet davet name duasını okuyarak o mekanın ve şehrin ervahını (müvekkillerini) kendine bağlamalı onlara kendisini sevdirmeli sonra davetini yapmalı..
7- Güneş her ayda ayrı bir burca girer. Güneşsin hangi ayda hangi burçta olduğunu bilip o burcun şerefli vaktinde, o burcun müvekkil meleği davet edilir.. On iki burca ait yedi ayrı müvekkil meleği mevcuttur..
Mesela; Güneş koç burcunda iken müvekkil meleğinin olan ‘AHMER’davet edilir.
Güneş (sever) Kova burcuna geldiğinde hizmet meleği oolan ‘DENHEŞ’davet edilir.
Güneş (Cevza) ikizler burcuna girdiğinde hizmet meleği olan ‘MEYTATARÛN’ davet edilir..
Güneş Seretan yengeç burcuna girdiğinde hizmet müvekkili olan ‘MEYMÛN’ davet edilir.
Güneş (esed) aslan burcunda iken hizmet müvekkili olan ‘ŞEMHUREŞ’ davet edilir.
Güneş (sümbüle) başak burcunda iken hizmet müvekkili olan ‘SEYYÎD’ yada ‘SEYYİDÛN’ davet edilir
Güneş (mizan) terazi burcuna girince hizmet müvekkili olan ‘EBÎ-AHNEF’ davet edilir.
Güneş akrep burcunda iken hizmet meliki olan ‘EBYAD’ davet edilir.
Biraz evvel bahsettiğimiz gibi, davet sahibi önce bulunduğu mahallin müvekkillerine seslenip onları da davet esnasında yardıma çağırıp kendine teshîr ettikten sonra içerisinde bulunduğu ayın müvekkili olan burcun melikini davet etmesi gerekmektedir. Çünkü bütün cinler o ayın sahiplendiği burcun melikinin emri altındadırlar ve görevli Melik davet edilince, onlardan hangi konuda yardım talep ediyorsak; o konuda kendimize cinlerin üstün mertebede olanlarından yardımcı bir hadim (hizmet perisi) talep etmeliyiz. Aksi takdirde davete icabet olunmaz.
Müvekkil melikten yardımcı bir hadim talep edildikten sonra halvet bir mekanda üç gün perhizle oruç tutulur. Üç günün bitiminde davet için ayet-el kürsüyü okuyarak bir daire çizilir. Yine dairenin etrafına da daire şeklinde ayet-el kürsü yazılır. Davet yapacak kimse o dairenin ortasında oturup üzerine 9 defa davetname okunmuş olan buhurdan yakılır. Sonra dairenin içine bir kuran konulur. Yine kılıç ve herhangi bir harp aleti dik olarak konulur/herhangi bir tahtaya saplanır. (bu malzemeler kötü ruhların korkup uzaklaşması içindir) Bütün bu hazırlıklar bittikten sonra cinlerin ezan duası okunur.
Mâlihun mâlihun, şelheviyyün şelheviyyün, kelkelbüviyyün kelkelbüviyyün, mâhüm mâhüm, mehêlikî mehêlikî, gurûbün gurûbün, hubbuküm hubbuküm, hâmendi bi-Rabbi tevhîdi, ve bi Rabbi yûhîydi, ve bi-hakki yâsîn vel kur’ânil hakîm, ve e yâ Muhammed seyyidel murselîn. Ahdırûnî ve etîûnî..
Bu cinlerin ezan duasının ardından niyet söylenir ve 7 defa Süleyman A.S’ın davetnâme duası okunur. Her defanın sonunda secde yapar ve secdede talebini zikreder ve secdeden kalkınca başı kapalı ise başını açar. Tüm bu işlemlerin devamı müddetince azar azar buhur yakılmaya devam edilir. Çünkü burada kullanılan bu özel buhur gelecek olan ervahın gıdası olduğundan çok mühimdir. Ayetel kürsi ve davetname duası okunmadan ervah yapılan davete icabet etmez.. Piyasada çok çeşitli davetname duaları ve tertipleri vardır. Biz 30 sene hakiki davetname duasını aradık ve sonunda bulduk ve deneyip tecrübe ettik. Elhamdülillah. Her denediğimizde isabet etti ve boş çıkmadı..
Davet esnasında zararlı gayri Müslim cinler engellemeye yada zarar vermeye kalkarlarsa onları davet yaptığın burcun müvekkil melikine şikayet et.. O melik (padişah) ya o cinniyi cezalandırır. Yada onu helâk eder…
8- Süleyman A.S’ın Davetnâme yada Ahitnâme duası; Bu duayı bu işe gönül verenler hatasız bir şekilde ezberlemeli ve davet esnasında da kusursuz tilavet etmelidir.. Biz duayı burada kusursuz ve hatasız bir şekilde sizlere veriyoruz.. Bu duanın içerisinde yüce Mevla’nın azîm isimleri mevcut olduğundan duaya saygı ve inançta asla kusur etmemeli ve şartlarına itina ederek davet yapılmalıdır..
Davetnâme;
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
و اللهُ عَلَى مَا نَقُولُ وَكِيلٌ بِمَا يَقُولُونَ وَكِيلٌ وَعَاهَدْتَكُمْ بِعَهْدِ اللهِ وَ مِيثَاقِهِ وَأَسْمَائِهِ الْمُقَدَّسَةِ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ وَبِعِزَّتِهِ وَسُلْطَانِهِ وَجَبَرُوتِهِ وَطَاعَةِ فِي خَلْقِهِ وَعَظَمَتِهِ وَعَرْشِهِ وَكُرْسِهِ وَأَرْضِهِ وَسَمَوَاتِهِ وَجَنَّتِهِ وَنَارِهِ فَخَلَقْتُمْ لِسُلَيْمَنِ ابْنِ دَاوُدْ عَلَيهِ السَّلآمْ أَنْ لآ يُخَالِفُ عَهْدِكَ وَلآ مِيثَاقِكُمْ وَلآ عَنْ مَا يَنْزَلَ اللهُ إِلَيْكَ مِنْ أَسْمَائِهِ الْمُبَارَكَةِ الْمَيْمُونَةِ الْمُقَدَّسَةِ ‘ أَنْ لآ يَعُودَ بِشَيْءٍ مِنْ مَعْصِيَتِكَ بَعْدَهُ يَوْمِنَا هَذَا وَذَلِكَ يَوْمِكَ الَّذِي تَسْمِيَةِ ذَلِكَ الْيَوْمِ مِنْ أَوَّلِهِ إِلَى مُنْتَهَا فَاذْكُرُوهَا هَذِهِ الْعَهْدِ وَهَذَا الْيَوْمِ الَّذِي عَاهَدْتُمْ بِنَبِيِّ اللهِ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ كَفِيلٌ وَوَكِيلٌ وَهَذِهِ يُطَالِبُكُمْ مِنْكُمْ أَنْ أَنْتُمْ خَالِقْتُمْ الْحَمْدُ مِنْ بَنِي آدَمَ وَبَنَاتِ حَوَّاء ‘ أَوْ يُخَالِفُ أَحَدٌ مِنْ جَيْشِكُمْ عَلَى أَنْ تَأْخُذُوهُ أَعْلَى بَرِيَّةٍ فَأُخْذِيتُمْ بِذَلِكَ وَقُلْتُمْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا لِهَذَا الْمَلِكِ الْمُسَلَّطِ عَلَيْنَا وَبِخَاتَمِ السّحْرِ سَخَّرَ لَنَا لَهَا وَأَقْرَرْنَا بِذَلِكَ فَيَفْطُوسٍ وَمَبُوسٍ وَأَوْبُسٍ وَلَسْطِينَابِسٍ فَإِنِّي خَلَقْنَا عَهْدِكَ وَ أَثَرُهُ فِي جَمِيعِ بَنِي آدَمَ وَبَنَاتِ حَوَّاء ‘ فَأَنْتَ فِي حَلِّ مِينَا وَمِنْ دِمَائِنَا وَأَشْعَارِنَا وَاَلْألْحَاوِنِ عِنْدَكَ وَلآ يَعْفِكَنَا مِنْ بَعْدِنَا وَبَعْدَكَ ‘ وَخَتَمِ سُلَيْمَانِ ابْنِ دَاوُدْ عَلَى الْجِنِّ وَ الشَّيَاطِينِ مِنَ الْإِسْلآمِ عَلَى الْجِنِّ وَ الشَّيَاطِينِ السَّحَّرَةِ وَاُمُّ الصِّبْيَانِ وَالآيَاتِهِ وَبِحُرْمَةِ هَذِهِ الْعَهْدِ وَ للِدَّعْوَةِ الشِّرِيفَةِ ‘ ,وَلآ حَوْلَ وَلآ قُوَّةَ إِلاَّ بِااللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ *
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Vallâhu alâ mâ nekûlü vekîlün bimâ yekûlûne vekîlün ve âhedteküm bi-ahdillâhi ve mîsâkıhî ve esmâihil-mukaddeseti bikelimâtillâhit-tâmmâti ve bi-ızzetihî ve sultânihî ve ceberûtihî ve tâ’ati fî halkıhî ve azametihî ve arşihî ve kürsihî ve ardıhî ve semâvâtihî ve cennetihî ve nârihî fe-halaktüm Li-Süleymân ibni Dâvûd aleyhis-selâm. En lâ yuhâliku ahdike velâ mîsâgikum. Ve lâ ammâ ye enzelellâhu ileyke esmâihil-mübâreketil-meymûnetil-mukaddeseti.En lâ yeûde bi-şey’in min mâsiyetike ba’dehû yevminâ hâzâ ve zâlike yevmikellezî tesmiyeti zâlikel-yevmi min evvelihî ilâ müntehâ fe-zekeruhâ hâzihil-ahdi ve hâzel yevmillezî âhedtüm bi-nebiyyulli beynenâ ve beyneküm kefîlün ve vekîlün ve hâzihî yutâlibüküm minküm en entüm hâlıktüm el hamdü min benî âdeme ve benâti Havvâ hakkan. Ev yühâlifü ehadün min ceyşiküm alâ en te’huzuhû alâ beriyyetin fe-uhzîtüm bi-zâlike ve kultüm semi’nâ ve eta’nâ lihâzel melikil musallati aleyna ve bi hâtemis-sıhrillezî sahhare lenâ lehâ akrernâ bi-zâlike fe-yeftûsin ve mebûsin ve evbüsin ve lestînâbisin fe-innî halaknâ ahdike ve eseruhû fî-cemî’i benî âdeme ve benâti Havvâ fe-ente fî-halli minâ ve min dimâinâ ve eş-ârinâ vel el hâvini indeke ve lâ ya’fîkenâ min ba’dinâ ve ba’duke ve hâtemi Süleyman İbni Dâvûd alel cini veş-şeyâtîni minel İslâmi alel cini veşşeyâtîni vel gaylânissihharâti ve ümmüs-sıbyâni vel âyâtihî ve bi hurmeti hâzihil-ahdi ve lidda’veti. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm.
Bu sekiz şartı ve ahitnâmeyi bilmeyen kimse davet yapamaz. Yaptığı ameliye eksik
[1] Uzun firdesvsi Rumi, kitabı yazmasının hikmetini şöyle anlatır. Padişah Yıldırım Beyazıt devrinde kendisi medresede ilim tahsil ettiği yıllarda firdevsiyi iyi taniyan bir dostu, padişahın meclisinde; kendisinden övgüyle bahseder. Bunun üzerine Padişah Sultan Beyazıt’da Uzun Firdevsinin bir eserini görmeyi arzu eder.. Bunun üzerine Firdevsi Efendi ise hem devlet adamları ve hemde ilim erbabı arasında saygın bir yere sahip olmak arzusuyla bu meşhur DAVETNAME adlı eserini görkemli minyatürlerle el emeği ve göz nuruyla denenmiş Arapça ve Farsça eserlerden hazırlar ve padişaha takdim eder… ve büyük beğeni toplar…
Bir yanıt yazın