“Size bir Sûre haber vereyim mi ki, azameti semâ ile arz arasını doldurmuş, onu yetmişbin melek teşyî’ etmiştir? O Sûre Kehf süresidir. Kim Cuma günü bu Sûreyi okursa Allah onu öteki Cumaya kadar bu Sûre ile mağfiret eder, sonunda üç gün de ziyâdesi vardır. Ve semâya ulaşan bir nûr verilir ve Deccal’in fitnesinden muhafaza edilir. Yatacağı vakit bu Sûrenin sonundan beş âyet okuyan hıfz olunur ve gecenin istediği vaktinde kaldırılır.”
Ebû Lübabe bin Abdilmünzir (ra)’ın rivâyet ettiği bir hadiste şöyle denilmiştir:
“Cuma günü, Allah katında öteki günlerin en üstünü ve en büyüğüdür. O Allah katında kurban bayramı ve fıtır bayramından daha büyüktür. Cuma gününün beş hasiyeti vardır:
1) Allah, Adem (as)’ı o gün yarattı.
2) Allah, Adem (as)’ı o gün yer yüzüne indirdi.
3) Allah, Adem (as)’ın rûhunu o gün aldı.
4) Cuma gününde bir an vardır ki; o anda kul bir şey isterse, haram bir şey istemediği sürece Allah istediğini ona mutlaka verir.
5) Kıyamet o gün kopacaktır, ne kadar mukarreb melek, ne kadar sema, ne kadar yer, ne kadar rüzgar, ne kadar dağ, ne kadar deniz varsa hepsi mutlaka Cuma gününden korkarak kendilerine mahsus ibâdet ederler.” (2) Bu sebeplerden dolayı Ebû Hureyre’nin hadisinde bu güne Cuma denmiştir.
Kur’ân Cuma gününde tamamlanmıştır. Çünkü: “Bugün, size dininizi kemale erdirdim” meâlindeki Mâide Sûresi 3. âyeti Cuma günü Veda Haccında nâzil olmuştur. (3)
Cuma âdâbı şöyle sıralanabilir:
Cuma günün evvelinde, varsa bir ihtiyac tedarik etmeli, nikâh akdetmek ve bunun gibi mühim işler yapılmalıdır; bu sünnettir.
Perşembeyi Cumaya bağlayan gece iki rekat nafile namaz kılınmalı.
“Cuma gününde; Yani perşembeyi Cumaya bağlayan gece iki rek’at namaz kılıp Fâtiha’dan sonra onbir defa Zilzâl Sûresini okuyan kimseyi Allah Teâlâ kabir azâbından ve kıyâmet korkularından emin kılar.” (4)
Cuma gecesinde Sûre-i Duhân okunmalıdır.
Peygamberimiz: “Bir kimse Cuma gecesi veya Cuma günü Sûre-i Duhân’ı okursa, Cenâb-ı Allah o kimse için cennete bir saray bina eder.” buyurmuştur.
Cuma gecesi Yasin Sûresi okunmalıdır.
“Kim Cuma gecesi Yasin Sûresi okursa bağışlanır.” (5)
Cuma günü mü’minlerin ictima günleridir. Bu sebepten dolayı bu günü bir bayram bilmeli ona göre diğer vakitlerden ziyade taharet ve nezafete riâyetle Cuma’ya hürmet etmelidir.
Nebiyy-i Ekrem (asm) Hazretleri: “Cuma günü, ibâdet ve ezkâr ile mü’minlerin kalbi mesrûr olacak bir bayram günüdür.” (6) buyurmuşlardır
Cuma günü gusl edilmeli ve her türlü beden temizliği îtina ile yapılmalıdır; zira Peygamberimiz (asm): “Bir kâse su, bir altın bile olsa; Cuma günü guslediniz!” diye emretmiştir.
Güzel ve temiz elbiseler giymeli,
Güzel ve başkalarını rahatsız etmeyen hoş kokular sürmeli,
Misvak kullanılmalıdır.
Nitekim peygamberimiz: “Bu Cuma Allah’ın Müslümanlara verdiği bir bayram günüdür. Kim Cumaya gidecekse boy abdestini alsın, yanında güzel koku varsa sürünsün, misvağını da kullansın.” buyurmuştur.
Kokusuyla başkaları rahatsız edecek (sağan ve sarımsak v.b.) yiyecekler yenmemeli; kirli, pis kokan elbise ve çoraplar giyilmemelidir. Bu kul hakkını ihlaldir.
Cuma günü Cuma vaktinden önce Kehf Sûresi okunmalıdır.
“Size bir Sûre haber vereyim mi ki, azameti semâ ile arz arasını doldurmuş, onu yetmişbin melek teşyî’ etmiştir? O Sûre Kehf süresidir. Kim Cuma günü bu Sûreyi okursa Allah onu öteki Cumaya kadar bu Sûre ile mağfiret eder, sonunda üç gün de ziyâdesi vardır. Ve semâya ulaşan bir nûr verilir ve Deccal’in fitnesinden muhafaza edilir. Yatacağı vakit bu Sûrenin sonundan beş âyet okuyan hıfz olunur ve gecenin istediği vaktinde kaldırılır.” (7)
Cumadan önce mümkünse kalbin marazlarına mücerreb bir ilaç ve rûhu manevî kirlerden arındıran bir duâ olan “Evrad-ı Kudsiye” veya mütefekkirane okunsa imana kuvvet veren. (8) “Hulasatu’l-Hulâsa” okunmalıdır.
Cumaya erken gidilmeye çalışılmalı, saat-i icâbeyi araştırıp o saati değerlendirmelidir.
Ebû Hureyre (ra)’dan rivâyet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki:
“Cuma gününde bir saat vardır. Allah’ın kullarından bir müslim namazda ve kıyamda iken Allah Teâlâ’dan niyâz ile bir şey isteyip duâsı o saate tesadüf ederse Allah u Teâlâ Hazretleri o kimsenin dileğini verir.” (9)
Cuma günü namaz için seslenildiği (ezan okunduğu) zaman, hemen alış-verişi bırakıp, Allah’ın zikrine koşulmalıdır.
“Ey îmân edenler! Cuma günü namaz için seslenildiği (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır” (10)
Âyetten anlaşılacağı üzere Cuma vakti alış veriş yapmak yasaklanmıştır.
Özürsüz Cuma terk edilmemelidir.
Peygamberimiz (asm): “Vallâhi, bir adama (benim yerime cemaate nmaz kıldırmasını, emretmeyi sonra Cumaya gelmeyenlerin evlerini üzerlerine yakmayı arzu ettim” (11)
“Kim Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsa Cumaya gitsin. Kim eğlence ve ticaretle meşgul olarak Cuma’ya gitme ihtiyacı hissetmezse Allah da ondan râzı olmaz.” (12)
“Kim zaruretsiz üç Cuma’yı terk ederse Allah kalbini mühürler (Cehenneme kor)” (13)
Cumaya vaktinde gidip, ön saflarda bulunmak efdaldir.
Rivâyetlerden camiye gelmede öncelik sırasına göre deve, sığır, koyun hatta tavuk tasadduk etme sevabı verildiği anlaşılmaktadır.
Cumaya sonradan gelip, cemâati rahatsız ederek öne geçmemek gerekir. Peygamberimiz (asm) Cumaya geç kalıp cemaatin önüne geçmeye çalışan bir adama “Otur! Hem rahatsız ettin, hem de geç kaldın” demiştir.
Hutbe okunurken konuşulmamalıdır. Başka şeylerle uğraşılmamalıdır. Namazdaki gibi durmalıdır.
Cuma namazından sonra Cenâb-ı Allah’a zikir, tahmid ve ta’zimde bulunulmalı, yapılan günahlar için de istiğfar edilmelidir.
“Cuma namazından sonra daha oturduğu yerden kalkmadan yüz defa: Sübhanallahi ve bihamdihî, sübhanallahi’l azîmi ve bihamdihî, estağfirullâh diyen kimsenin yüzbin günâhını, ana ve babasının da yirmidörtbin günâhını Allah mağfiret eder.” (14)
Cuma Namazından Sonra duâ edilmeli,
Nebiyy-i Ekrem (asm) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Kim Cuma namazından sonra -konuşmadan ve kalkmadan- İhlâs Sûresi’ni, Felâk Sûresi’ni ve Nâs Sûresi’ni yedişer defa okursa Allah u Teâlâ onu gelecek Cumaya kadar, zarar verici şeylerden muhafaza buyurur,” (15)
Cumadan sonra helâl rızık kazanmak için ziraat, ticaret ve san’at’a yönenilmelidir.
“Nihâyet namaz bitince, artık yeryüzünde dağılın ve Allah’ın lütfundan (rızkınızı) arayın ve Allah’ı çok zikredin; tâ ki kurtuluşa eresiniz!” (16)
Cuma Suresi, 9-11
Tergıp ve Terhip, c. 2, s. 136
Celâleyn şerhi, c. 2, s. 179
Râmûzü’l-ehâdîs, 427 (Deylemî’den)
Esbehanî
el-Câmi’u’s-Sağîr
Uhfetü’z-zâkirîn, 269
Asayı musa 245
Buharî, Deavât, 61
Cuma suresi, 9
Müslim, hâkim.
Taberanî
İmam Ahmet, Ebû Davut, Nesâi, Tirmizi, İbn mâce, Hâkim
Buharî, Deavât, 61
el-Câmiu’s-Sağir
Cuma Suresi, 10
Bir yanıt yazın